Quantcast
Channel: Nurdan'ın Yeri
Viewing all 189 articles
Browse latest View live

It Is a Rainy Day! (Finish) Yağmurlu Bir Gün (Bitti)

$
0
0


It is a Rainy Day!
An adaptation work from a retro illustration!

Designed and stitched by N.Kanber
Stitched on needlework canvas with 12 different colours!
*-*

Yağmurlu Bir Gün
Retro bir illustrasyondan adapte edip, dizayn ettiğim ve sert keten görünümlü kanvas üzerine 12 ayrı renkle işlediğim bu işi de bitirdim.

Aşağıda şablonu var.Benim işlediğim farklı olsun diye yine bazı değişiklikler yaptım. Dikkatli gözlerden kaçmaz; şemsiyeler  ve çocukların boyları biraz değişti işleme üzerinde.


Detail

Detail





Pattern - Şablonu

Gene Kelly - Singing in the Rain

*-*

A Happy Weekend - Mutu bir haftasonu dileklerimle, 

A Single Rose / Gül

$
0
0

A single rose / Tek bir gül (aslında yalnızlığı hoşuma gitti)

Pattern 
I did not remember its source unfortunately!
(Kaynağını hatırlamadım, not da almamışım, neyse bu da şablonu)


The tea cup is from 60's - Arcora Ferres 
Bu kahve fincanı; renklerini çok sevdiğim ve hem çay hem kahve için farklı büyüklükte olan, annemin 60' larda aldığı bir takımdan.
 Fincanın arkasından okuduğum kadarıyla markası Arcora Ferres.

Silver frame is from my mother's hope chest (min 50 years old)
It was broken but I've fixed and used together with a small frame too!
I like this actually!

Bu işi farklı bitireyim istedim.
Annemin çeyizinden kalan bu kırık çerçeveyi düzelttim ve evde bulunan bir diğer çerçevenin paspartusuyla birleştirdim.
Sonuç gözüme çirkin görünmedi; böylece duvara asıldı.




Bu güller de benden.

Victorian roses - I've adapted from a Victorian painting!

Happy stitching
Sevgiler,

A Postcard ( Finish ) and Pinterest / Biten Bir Kartpostal ve Pinterest

$
0
0






 *-*



Threads List -İplik Listesi

 For Shoes (Ayakkabılar) 
 DMC 310 (Black)
DMC3861 
For Skin (Ten)
DMC 722
DMC 676
For Dress and Hair Ribbon (Elbise ve saç kurdelesi)
DMC 451 
DMC 524 
DMC 3013 (for dress's white lace's shadow - grey) 
For Belt (Kemer)
DMC 434
DMC 3853
For Hair (Saç)
DMC 975
DMC 3820
For Flowers (Çiçekler)
DMC 3830
DMC 720
DMC 3778
For Leaves and Grass (Yapraklar ve Çimen)
DMC 520
DMC 906
DMC 907
For Shadow (Gölge)
DMC 370
DMC 833
For Lips ( Dudak)
DMC 900
and 
White 

"Original Postcard"

Hello Dear Friends,

I've finished another small pattern of my own, related with the Vintage postcards! I am sharing its pattern and threads list for the interested people! 
Hope you like it and think about it is worth to stitch!

I'll be so glad if anyone stitchs and shares with us later!

Well,
There are some Pinterest issues, I want to tell to you!

It is so obvious that, I am not a good blogger but a very active Pinterest user! 

I've opened my Pinterest account back in last August (after one of the Stephanie's previous posts related with Pinterest) and within almost a year, I have almost 11 thousands followers!

There were nice surprises during this period, but two of them I wanna share with you!
First surprise was came from Mr. Barack Obama (The President of  USA) by starting to follow my humble account (It was happened in last October)

It is great isn't it?? :))

Second surprise, was came from one of my followers (Olga-Ch) 
Olga organized a board and dedicated it only my postcard designs! And named "By Nurdan Kanber" as shown below image!

 I, by chance, saw the board and felt myself awarded and honored! 



As you know, I am just a cross stitch lover and an amateur designer who trys to do some small new touches into cross stitching!

Therefore, sincerely, such events like I mentioned above, made me so keen on going further on this crafty path!

So dear friends, 
I owe a big thank to you for encouraging me (from the very beginning till now) with your comments! 

THANK YOU!

Have a nice weekend!



Merhabalar,

Etaminde vintage kartpostallar serisine bir kartpostalı daha katmayı başardım. Hem desenlerken hem de çarpılarken çok keyif aldığım bir iş oldu. Belki işlemek isteyen başkaları olur diye şablonunu da veriyorum. 
Genelde desenlerimle ilgili bana gelen soruların başında "Bu işin bir iplik listesi yok mu? geliyor. Bu nedenle bu kez ipliklerin numaralarını da yazdım. 

 Aslında, profesyonel bir sistematiğim yok desenleri çalışırken; o nedenle iplikleri de kafamdaki renklere göre seçiyorum. Bana kolay gelen bu yöntem, sistematiği olanlar için kabus tabii. Neyse, bu defa üşenmedim listeyi çıkardım. Umarım içinizden beğenip işlemek isteyen olur. 

Olur da işlerseniz; benimle de paylaşın olur mu? Herhalde çok az şey beni ; desenlerimin beğenilip işlendiğini görmek kadar mutlu eder.

Neyse;
Gelelim yukarıdaki fotograflara.  İyi bir blogger olamasam da,  kısa sürede iyi bir Pinterest kullanıcısı olduğumu söyleyebilirim. Geçen   Ağustos ayında kendime bir sayfa açtığım Pinterest'te takip edenlerin sayısı,  11 bine yaklaşmış durumda.

 Bu süreçte beni çok şaşırtan iki gelişme yaşadım. Birinci şaşırtmaca; bir Ekim sabahı, sayfamı açtığımda Amerika Birleşik Devletler Başkanı Barack Obama' nın beni takip etmeye başladığını görmek oldu. 
Nasıl yani??? oldum elbette ama sahte hesaptır diye düşündüm. 
Araştırıp da,   onun Beyaz Saray ofisinin Pinterest hesabı olduğunu görünce şaşkınlığım daha da arttı. 

Yani özetle Amerika Birleşik Devletleri Başkanı tarafından takip ediliyor hesabım; hem de haylidir :)

İkinci sürpriz ise; yine beni takip eden bir Pinterest kullanıcısının( Olga-ch )' nin kendi sayfasında; sadece benim desenlerimin yer aldığı"by Nurdan Kanber"bölümünü açmış olması.

 Şans eseri gördüm ve çok şaşırdım. Demek ki adına bir board (tahta- bölüm) açacak kadar değerli görülmüş amatör denemelerim.

Bana ödül verilse bu kadar sevinmezdim açıkçası. 
O kadar sevindim ki nihayetinde buradan da paylaşıyorum. 

Görmemişin şeysi gibi olsa da bunu kendime saklamak istemedim çünkü sizin yorumlarınız ve yönlendirmeleriniz olmasa bu kadar ileri gitmezdim

O nedenle sizlere çok büyük bir teşekkür borcum var; biliyorum ve teşekkür ediyorum.

Ya işte böyle!

Güzel bir hafta sonu dileklerimle,

My Sampler Trials over Houses / Ev Temaları Üzerinden Örnekleme Tablo (Sampler) Denemelerim

$
0
0

I've started a new work  called "Key Town"
I have been thinking on designing a sampler but I wanted to get a design that fully reflects me!
Key Town has come up from that thought!

It is just  started and I am sharing its first progress!

Another Sampler Trial of my own " Apple Tree Farm"
 Benim ilk Sampler Denemelerimden " Elma Ağacı Çiftliği"

In the Oriental stitching world, which I belong to; Sampler is not familiar as much as in the Western stitching world! Our embroidery style is based on mostly floral motifs such as tulips, carnations, wild roses ,pomegranades and so on! (As shown in the below images!)



 

  source

Related the stitching climate, which I grown up in;   my first sampler designing attempts could be a failure! 
But whatever the result would be, I'll be working on this issue!

Wishing you all a wonderful weekend :)


Merhabalar,
Çoğunuza garip görünebilecek bir işe başlamış bulunmaktayım. Ona "Anahtar Kasabası" adını verdim. Sebebi bitince anlaşılacak zaten ☺ Alışılmışın dışında ve uzun zamandır kafamda evirip çevirdiğim bu konunun; etamin üzerinde hayata geçmesi için giriştiğim iki denemeden biri bu. Şablonunu  da bitince yayınlayacağım.  Diğer denememi  yukarıda gördünüz zaten.  

Neyse, bu tür çalışmalara literatürde "Sampler" deniyor. Türkçeye "Örnekleme Tablolar" olarak çevrilmiş  (aşağıda bu konuda tarihçe ve örneklerle pek çok detayı bulacaksınız) 

Bana çok keyifli gelen bu işleme tarzının; "eğer"yok arkadaş bu benim harcım değil" diyecek noktaya gelmezsem"üzerinde çalışmaya devam edeceğim. 

Uzatmayayım fazlaca; buyrun işte size kanaviçenin tarihsel yolculuğu;

En eski el işi Atina’da bulunmuştur. 5. yüzyılda yapıldığı tahmin edilen el işinin bazı yerleri silinmiş olmasına rağmen uzmanlar tekniğin kanaviçe tekniği olduğu konusunda fikir birliğine varmışlardır
Kanaviçe, 16. yüzyıla kadar İngiltere’de seyrek olarak görülmüştür. Modeller o yörenin bez iplik boya bitki örtüsü adetlerinin bir araya getirildiği çeşitli motiflerden oluşurdu. Bu motifler aynı tablo içinde serpme seklinde işlenirdi ve bu tarza da “Sampler” ismi verilmiştir. Sampler kelimesi Latin kökenli “Exemplum” kelimesinden oluşturulmuştur. Sampler farklı örneklerin bir araya getirilip bir kompozisyon dahilinde tablo haline getirilmesi demektir. Türkçede tam karşılığı olmadığı için bu tür tablolaraörnekleme tablolar olarak isimlendirebiliriz. Örnekleme tabloların tasarım ve motifleri çoğunlukla o ülkenin yöresel özelliklerini yansıtır. Aşağıda günümüzde uygulanan bazı örnekleme tabloları görebilirsiniz.
Günümüzden Sampler Örnekleri

Jane Austen -Pride and Prejudice Sampler
Jane Austen Aşk ve Gurur Sampleri

A Prairie Schooler's Sampler

AMAP Perfect World Sampler
AMAP Mükemmel Dünya Sampler'i

Homespun Hollow

Fresh Berries by the Sunflower Dairies


Kanaviçe Tarihi - Devam


 Örnekleme tabloların tarihi 400 yıla dayanır. İlk örnekleme tablo şu anda Victoria & Albert Müzesinde sergilenmektedir. Bu tablo 1598 tarihinde Jane Bostocke tarafından yapılmıştır. O dönemde keten zenginlik göstergesiydi. Yastık pencere süsü duvar süsleri ev dekorasyonunda kullanılmak üzere keten üzerene kanaviçe işiyle işlenirdi. O çağlarda kadınların elişi yapması çok önemliydi çünkü elişi kadının eğitiminin bir parçasıydı.


17. yüzyılda daha çok çiçek motifleri popülerdi. İngiltere’de özellikle gül motifi olarak önceleri Lancester kırmızı gülü ve York beyaz gül modelleri kullanılırdı. Daha sonra ikisinin bileşimi olan Tudor gül motifi popüler oldu. Lancester Gülü Tudor Gülü Amerika’da da tudor gülü çilek karanfil ve lale motifleri İngiltere’den etkilenerek popüler hale gelmiştir.




Ayrıca yine 17. yüzyılda 15 cm enindeki bant şeklinde işlenen örnekleme modellerin popülaritesi çok artmıştır. 18. yüzyılın 2. yarısında ise ev motifleri çok yaygınlaştı. Bu dizaynlara aile fertleri hayvanlar evin bahçesi ve bitki motifleri de ilave edildi. 2. yarının sonlarına doğru ise ülkelerin haritalarından oluşan örneklemelerde yapıldı. 19. yüzyıl elişi tarihinde çok önemli bir rol oynamıştır. 19. yy boyunca kanaviçe incilden ayetler ve resimlerin kullanılması ile daha karmaşık hale gelmiştir. Kanaviçe ayrıca 19. yüzyılda okulların ders planlarında da vardı. Kız çocuklarının eğitimin bir parçası olan kanaviçe işi çok erken yaşlarda öğretilmeye başlanmıştır. Özellikle kız öğrencilerinin ileride iyi bir ev hanımı olması için elişi öğretilirdi. 




  Ancak 20. yüzyılın başlarında kanaviçe gerçek bir düşüşe geçti. Çünkü artık sosyal fikirler değişmiş genç kızların iyi bir eş olması için eğitilmesi fikri yerine, yeni teknolojinin sağladığı imkanlarla donanmaya başlamışlardı. Günümüzde artık kanaviçeyi çocuklardan ziyade yetişkinler hobi olarak yapılmaktadır. 1970 – 80’ lerde popularitesi artan kanaviçe, günümüze kadar geldi. Son yıllarda 18-25 yaş arasındaki bayanlar kanaviçeye merak sardı. Dünyada, özellikle Amerika’da kanaviçe hobi olarak geniş bir potansiyele sahiptir. Birçok şirket tasarımcılar çalıştırmakta ve tasarlattıkları modelleri satmaktadır. Hatta firmalar ve tasarımcılar tasarımlarının patentlerini de alarak modellerini korumaya almaktadırlar.
Tarih için Kaynak :Goblenhome
Resimler için: Kaynak


Son söz;

Dilerim; evlerin; savaş, terör, para, baskı ve nefret hissiyle dağıtılmadığı; her eve huzur ve mutluluğun dokunduğu günler çok uzakta olmasın...


A Castor Pincusion / Antika Şekerlikte İğnedenlik

$
0
0



Hello Blog Friends,

Due to very high temperature we had over here; last weekend was crafty for me!
While, I was stuck at home, I have made this pincusion for a very old Castor.

I bought this castor, back in Baku, Azerbaijan 13 years ago. It is shaped as tomatoes and not less than 100 years old (from Emperial era of Russia) As per the rose; it is one of  Berlin woolwork patterns from my archive!

It was a very quick finish ( took a day ) but its completion made me satisifed! 

Hope you like it as much as I like :)

Greetings,

*-*

Genelde,  bu kadar kısa zaman aralığı ile yayın yapmıyorum ancak geçtiğimiz hafta sonu hem sıcak hem evde olmayı gerektiren sebeplerden bir anlamda eve tıkılıp kaldık.

Günler ve geceler uzun olunca, epeydir yapmayı istediğim küçük bir işi başlayıp bitirdim.

Bundan 13 yıl önce Bakü'den aldığım şekerliği (domates şeklinden dolayı dekoratif amaçlı kullanımda idi) iğnedenliğe dönüştürdüm.

Bu küçük şekerlik 100 yaşından daha büyüktür.İmparatorluk dönemi Rusya'sından. Hal böyle olunca, içine koyacağım iğnedenliğin motifini de eskilerden seçtim. Aşağıda göreceğiniz gibi bir Berlin Yün İşi  deseni. 

İşlemesi ve yerleştirilmesi bir günümü aldı ama sonucu sevdim ben.

Bakalım siz de sevecek misiniz???

Sevgiyle kalın





INSPIRATION /İLHAM

I was inspired by tea cup pincusions which I found very beautiful! You'll see some of them below!


Aşağıda bazılarını göreceğiniz fincanda iğnedenlikler bana ilham veren işler oldu.
Bakın siz de en az benim kadar seveceksiniz; eminim :)












Key / Anahtar

$
0
0

"Key Town" 
designed and stitched by Nurdan Kanber

PS : There are some differences in between the pattern and my stitching as you may noticed!
 For instant, the key is not rusted like its pattern and there are sheeps and meadow instead of trees, there is a crow additionally etc!



"Anahtar Kasabası" 

Evet yaklaşık iki hafta önce başladığım işi bugün bitirmiş bulunuyorum. 

Bu işi yaparken, her zaman ki gibi şablonun dışına taştım yine. Mesela paslıydı anahtar; ben onu pastan kurtardım. Anahtarın tepe kısmına yeşil bir çayır ve koyunlar yerleştirdim; şimdi bir salkım söğütün altında, sakin sakin otluyorlar. Kuş evlerinden birini çıkardım yerine iki adet tahta kuş evi astım mesela. Kasabanın kuruluş tarihi yoktur şablonda,kuruluş tarihi de koydum. 

Neyse siz de mukayese yaparsınız zaten...

Tabii bilemiyorum, tüm bu değişiklikler, onun alışılmışın dışındaki tasarımını gözünüzde sevimli hale getirecek mi? 

İşte bu  da şablonu!

MORE ABOUT THE KEYS IN STITCHING 

I think,  keys are very  lovely  motifs which very befit to cross stitching  !
In this context, below, you will find some  works related with keys! 
 There is a  pattern of my own among them as well!

*-*

  KANAVİÇE' DE ANAHTARIN KULLANIMI HAKKINDA
Anahtarların, kanaviçede çok estetik bir unsur olduğunu düşünüyorum. Özellikle eski anahtarlar çok şık ve göze çok hoş görünüyorlar bana göre. 

Onların kanaviçedeki kullanımını bizde de benimseyen çok etamin sever var. Bizdeki kullanımında genellikle Fransız ekolü yaygın gördüğüm kadarıyla. 

Fransız kanaviçe ekolünü, ben de çok estetik buluyorum, ama farklı arayışların ve hatta abartıların da anahtara yakıştığını düşünüyorum.  

Aşağıda çok güzel olduklarını düşündüğüm bazı işleri örnek olarak bulacaksınız. Bir de benim yaptığım bir şablon daha var aşağıda. 

Bana göre, hayatı anlamanın yolu, sevgiyi bulmaktan geçiyor. Sevginin herhangi bir biçimi, insanın kendisini anlamasının da anahtarıdır şeklinde özetlemeliyim düşüncemi aslında. 

Bu düşünceden yola çıkarak yaptığım şablon da böyle bir şey işte....

 "Key" designed by Nurdan Kanber

 *-*
 KEYS / ANAHTARLAR 






  





Today is raining (thanks for it) 
I'm planning to enjoy this rainy day!

 Wishing you a very nice weekend too!

*-* 
Bugün gökgürültüsüyle karışık sağanak yağmura açtık gözümüzü.
Kuraklığa çare olmaz ama umut oldu içimize...

Dünyada yaşanan  vahşeti,  kötülükleri, acıları da süpürsün bu yağmurlar; tek dileğim budur...

Vintage Postcard Cross Stitch Patterns - Objects with Cross Stitch! / Vintage Kartpostal Desenlerim - Kanaviçe ile Neler Yapmışlar Neler!

$
0
0


A Valentine Day Postcard / Sevgililer Günü Kartı



A Season Greetings Postcard / Yılbaşı Kartı



Another Season Greetings Postcard / Bir Diğer Yılbaşı Kartı

I adopt and design those postcards when I get bored by stitching!
♥♥♥
İşleme yapmaktan sıkılınca bunlarla oynuyorum. Her bir kareyi tek tek boyadığım için zaman ve el alıyor ama sonucundan mutlu oluyorum. Nasıl yeni kartpostallar sizin de hoşunuza gitti mi?? 
♥♥♥


I've started to stitch a Prairie Schooler Pattern from 1995 - "Prairie Fairie" Its first progress is given below!

Prairie Schooler'dan 1995 yılına ait bir işe başladım ( Kır Perileri olarak tercüme edebilirim). Henüz başlangıç aşamasında.
"Prairie Schooler" benim çok sevdiğim eski döneme ait desenleri günümüze taşıyor. O nedenle fırsat buldukça beğendiğim ve zaman almayan desenlerinden küçük küçük yapmaya çalışıyorum.



As a cross stitch lover; I love to see new creative works   which nicely combine  with cross stitch!

♥You will see below some sort of works I loved!♥
♥♥♥

Etaminin günlük hayatımızın pek çok yerinde kullanılması (alıştığımız biçimlerin dışında) dekoratif özelliğinin daha da vurgulanması ve bana verdiği sıcaklık hissini çok seviyorum.
Aşağıda farklı amaçlarla kullanılmak üzere hazırlanmış değişik örnekleri bulacaksınız. Onları gördükçe bana  daha bir heves geliyor. Buyurun bakalım siz ne diyeceksiniz. 

Kanaviçe ile neler neler.......




 











ç



Biblo ♥

Şatolar  ♥



Eldiven ♥




Emayesel Dönüşüm 

Üretmek güzeldir; üretmek insanı insan yapar; kalbini sevgiye açar.
Üretmek faydadır, sevinçtir, iyiliktir ve çokluktur.

Hep üretmek dileğiyle....

Prairie Fairie / İğneli Peri

$
0
0



1995 Edition
Prairie Fairie of  "The Prairie Schooler"

is finished!
♥♥♥

İğneli kır perisi bitti...




Merak etmeyin bu defa iğneyi ona, çuvaldızı kendime batırdım ♣
Aşağıdakiler de  da aynı serinin diğer kır perileri.
 1994 ve 1997 yayınları olan bu perileri de  vaktim oldukça yapmayı planlıyorum.

Other Fairies " 1994 and 1997 editions"
I'm planning to sew them too!


A happy weekend to you all!



Bu bayram, evimize, ülkemize ve dünyaya barış, huzur ve bereket taşısın.
"İyi Bayramlar"


Elegant Ladies /Zarif Hanımefendiler

$
0
0
1910's fashion
A figure from Perrette Samouiloff's "Epoque 1930" pattern
♥♥♥
1910' ların Kadını
Perrette Samouiloff'un Epoque 1930 adlı dizaynından bir figür


1910's fashion
A caroler from Perrette Samouiloff's "Epoque 1930" pattern
♥♥♥
1910' ların Noel Şarkıcısı 
Perrette Samouiloff'un Epoque 1930 adlı dizaynından bir figür


Regency Lady
by Barbara Westhoven / West Wind Cross Stitch Designs
♥♥♥
Regency Dönemi Kadını
Barbara Westhoven ' in West Wind Cross Stitch Designs'dan yayınlanan dizaynı 

All together / 3'ü bir yerde
♥♥♥


A New Start / Yeni Bir Başlangıç

New Yorker / New York' lu

"New Yorker"
1950's Fashion
An adaptation from a fashion card

♥♥♥

1950'lerin bir moda kartından uyarladığım bir desen.
"New York'lu"

Aşağıda desenlenme aşamaları var. İplik kodlarını bitirdiğimde ayrıca vereceğim.

Happy Stitching :)
♥♥♥

Sevgilerimle,

First Attempt / Yeltendim!

$
0
0


I've been wishing to make a pendant (necklace) and plate a wooden box since a while! 
Those are the result of my first attempt! 

♥♥♥

Uzun zamandır kanaviçe ile farklı bir şeyler yapayım der dururum ama elim pek gitmezdi. Neyse nihayet bir kolye ucu (ya da pandantif) ile kutu kapağı kaplamaya karar kıldım.
(Eldeki mevcut malzemeleri değerlendirerek yaptım; o nedenle kapsamlı çalışmalar değiller) 

İlk deneme ilk yeltenme; sonucunu böyle verdi. 
Bu nedenle eleştirilere açığım.

The rose is improvisional!
Bu gülü doğaçlama işledim aslında. 


Wooden box is from Lviv/Ukraine (it was a local chocolate box )



That's all!

♥  A happy weekend  ♥

♥♥♥
Kutu Lviv /Ukrayna' nın en meşhur çikolatasına ait basit bir tahta kutu.
Kapağını eski bir Sue Bonnet şablonunu kullanarak yaptığım (biraz da doğaçlama) bir işle kapladım.

Böyle; acemice oldular ama" ilk iştir; bu kadar kusur kadı kızında da olur" deyip yayınlamaya karar verdim.

İyi Pazar'lar :)



A Little Touch to Noel, Angels and Fairies / Yeniyıl, Melekler ve Periler

$
0
0






"Cats in front of the fireplace!" a German pattern.
Last year, I've bought this wooden frame (it is shaped as a traditional Dutch house) and since then, did not decide what to do with it!  At least,  I've decided to stitch something small and related with fireplace!
It is a small work - quickly completed!
♥♥♥
Tipik Hollanda evi formundaki bu küçük çerçeveyi bundan bir yıl kadar önce Hollanda'dan almıştım. Ne yapacağımı bilmeden, uzun bir zamandır kenarda bekliyordu.

 Soğuk sever biri olarak yazın ortasında kış, kar ve yılbaşı teması; kendimi iyi hissetmeme sebep oluyor. Aşağıdaki şablonu bulduğumda "Hah tamam budur" dedim. Neyse ortaya çıkan bu. Yılbaşına doğru, evin dekorunun bir parçası olacak :)


Maybe I has a little body but has a big heart :)
This little fellow is one of  six kittens, we take care at our balcony!

♥♥♥
"Kendim küçük olabilirim ama kocaman bir kalbim var"
Karnının ortasında kocaman, arka bacağında küçücük kalp işaretiyle doğan bu kedi yavrusu (1 aylık olmak üzere) 5 kardeşi ve annesiyle balkonumuzun konukları. Ördek yavrusu gibi balkona çıktığımızda peşimizden emekliyor :)) Komik ve çok cana yakın bir kız bu ve diğer tüm kardeşler bu kız gibi siyah ve beyaz :)) 
♥♥♥

Some of you may recognize this small work!
I've stitched and posted this stitchery a couple months ago.For further details click here
After almost a year, it's turned out this small pillow!
(all handmade)  

İçinizden bu işlemeyi hatırlayan olacaktır. Detaylar burada.
Neyse çok uzun zaman bekledi ve nihayet küçük bir yastığa dönştü. Nursun' un ellerine sağlık; elleriyle dikti , bu hale getirdi.  
♥♥♥

Angels and Fairies
from Lavander And Lace by Marilyn leavitt-Imblum

Melekler ve Periler
Lace and Lavander'den Marilyn Leavitt-Imblum Tasarımları


My dear friend Sabine Kurtz from Germany sent me those lovely gifts together with some books of Berlin Woolwork!

These patterns are from Lavander and Lace angel and fairy series! The Firefly Fairies, Spring Fairy, Summer Fairy, Autumn Fairy and Winter Fairy. I'll add their closer images below  in order to show how wonderful they are!

♥♥♥
Almanya'da yaşayan sevgili arkadaşım Sabine Kurtz - La Couronne bana güzel bir sürpriz yapmış ve  Berlin işi ve eski desenleri içeren kitaplar ile melekler ve periler göndermiş.

Çok detaylı ve boncuklarla işlenen bu güzel desenler; boş vaktimi bekliyor.Aşağıda daha detaylı görüntleri var. Elime alıp bakıp bakıp sevindiğim bu güzel hediyeler için Sabine' ye sonsuz teşekkürler!


Firefly Fairies / Ateşböceği Perileri


Angel of Spring /İlkbahar Meleği


Angel of Summer/ Yaz Meleği

 
Angel of Winter / Kış Meleği

Angel of the Sea / Deniz Meleği

That's all for now :) Happy stitching!

♥♥♥
Şimdilik bu kadar :)


"Noel" Theme Continues / Yılbaşı Temasına Devam

$
0
0





 Grille "Joyeux Noel"

Hello everyone!

My Noel spirit is still high and related with it, still playing with small Noel stitching!
I've met this small cushion on Pinterest, found it so cute and decided to stitch!
It took one night to be completed! 

I've changed its colours, used old buttons and showing the result now!

♥♥♥

  Merhabalar;

Önemli bir hafta sonuna nihayetinde geldik çattık. 
Ülkemiz için en iyisi olması temennisi ve  "Pazar günü oy kullanmayı ihmal etmeyin" ricasıyla başlayayım.

Sıcak havalardan psikolojik kaçış harekatı hummalı bir şekilde devam etmekte bizim buralarda. Hem çabuk biten hem de serin tutan işlerden bitenleri paylaşmaya devam ediyorum.

Biten işlerden biri Nursun' a ait. Kullanılan bir tereyağı kabını (fotosu aşağıda), kırık bir şekerlik kaidesi le kar küresi yaptı. "Aman bunu paylaşayım" dedim; önce mırın kırın etti ama razı geldi :) Netice fotograflarda... 

Ben de, bu arada bir yastık bitirdim. Aslında yeni yıl dekorasyonunun bir parçası demek daha doğru.
Bir gecede işlemesi; 2 saatte de toparlanması bitti. Yani bir günlük bir iş. Kanaviçe heveslisiyseniz ama gözünüz korkuyorsa; size iyi bir fırsat işte. Bakın internette, sizin de hemen bitireceğiniz sonsuz sayıda seçenekler var. 
Hadi seçin birisini ve başlayın; eminim çok seveceksiniz bu işi.


These are  original  images!

Ben bu yastıkçığa Pinterest' te rast geldim. Fransız kanaviçe ekolünden bir desen. Fransızlar, iğne, iplik, düğme, yüksük vb. dikişe ait objeleri kanaviçeye çokça uyarlamışlar, büyük, küçük pek çok desende kullanıyorlar.
♥♥♥


Nursun's Snow Globe / Nursun' un Kar Küresi





Nursun (my twin sister) likes to play with different materials (in her free times) for creating something new!
Last weekend, she made this small snow globe from a butter cup (see below) with the metal base of a broken cup of sugar !

Thus, she delightfully contributed "Noel theme" which blows over my blog nowadays!

♥♥♥

Stocking  / Yılbaşı Çorapları

Sanırım hepimizin hayalidir; dışarıda lapa lapa kar yağarken, çıtır çıtır yanan bir şömine ya da kuzine veyahutta odun sobasının etrafında olup; el işimiz, kitabımız, sıcak bir içecek ve battaniye ile günün keyfini çıkarmak...

Hadi bu hayale,  küçük bir katkı yapayım;  yılbaşı arefesinde asacağınız çoraplara farklı kanaviçe alternatifleri getireyim. Kimbilir; yılbaşına çok var daha; birini beğenir, hatta başlarsınız bile ve karar verip başladığınızda mutlak yetiştirirsiniz.

İyi seyirler ve güzel bir hafta sonu dileklerimle;





Just imagine yourself  to have such a place like in the image and  sitting in front of  a fireplace!
All you need is (maybe) stitching stocking as your Christmas gifts of your beloved ones!

Let's stitch then!  
Have a wonderful weekend!




























Mary Poppins by Lilli Violette

$
0
0






You may check Lilli's blog over here; Bu Mary Poppins Lilli Violette' ye ait!

Benim bitidiği iş orijinalinden biraz farklı. İşlemenin fikrini aşağıdaki  fotograftan aldım. Orjinalindeki evleri, elimdeki tahta evlerle yapmayı düşünüyorum.
Evlere çözüm bulunca çabuk bitti haliyle....
Source - Bu fotoyu burada buldum

Who is Mary Poppins

Mary Poppins is the lead character in a series of eight children's books written by P. L. Travers. Throughout the Mary Poppinsseries, which was published over the period 1934 to 1988, Mary Shepard was the illustrator.[1] The books centre on a magical EnglishnannyMary Poppins. She is blown by the East wind to Number Seventeen Cherry Tree Lane, London, and into the Banks' household to care for their children. Encounters with chimney sweeps, shopkeepers and various adventures follow until Mary Poppins abruptly leaves, i.e., "pops-out". Only the first three of the eight books feature Mary Poppins arriving and leaving. The later five books recount previously unrecorded adventures from her original three visits. As P. L. Travers explains in her introduction to Mary Poppins in the Park, "She cannot forever arrive and depart."[2]
The books were adapted by Walt Disney in 1964 into a musical film titled Mary Poppins, starring Julie Andrews and Dick Van Dyke. In 2004, Disney Theatrical, in collaboration with Cameron Mackintosh (who had previously acquired the stage rights from Travers) produced a stage musical also called Mary Poppins in the West End theatre. The stage musical was transferred to Broadway in 2006, where it ran until its closing on March 3, 2013. In 2013 the film Saving Mr. Banks depicted the making of the 1964 film.



♥♥♥

Mary Poppins Kimdir?
(Anlatım; bu yazının kaynağı olan blogun sahibine aittir-  NK - ben tamamen kopyaladım)
Mary Poppins, Kiraz Ağacı Sokağı’na Doğu Rüzgarı ile gelir ve doğruca Banks Ailesi’nin kapısını çalar. O, artık Jane, Michal ve ikizler John ile Barbara’dan sorumlu yeni dadıdır. Boncuk gibi mavi gözleri, parlak siyah saçları, bedenine göre büyük el ve ayakları olan, zayıf bir kadındır. Jane ile Michael onun kendine ne kadar hayran olduğuna, ne kadar kibirli ve sivri dilli olduğuna daha sonra sık sık tanık olacaklardır. Sapı papağan kafası biçiminde bir şemsiyesi, halıdan yapılma bir çantası vardır. Bu çantanın içinden istediği her şeyi (yattığı somyayı bile) çıkarabilir. Mary Poppins biraz asabi bir tiptir. Ama dedim ya, ondan şeytan tüyü var diye, Jane ile Michael’ı yola getiren tek kişi de Mary Poppins’tir. Çocuklar ona hayrandırlar. Mary Poppins’in aslında gizemli biri olduğunu bilir, buna defalarca tanık olurlar. Her seferinde Mary Poppins inkar etse de, yaşadıkları olayın / maceranın ardından küçük bir ipucu yakalamayı başarırılar. Bunun üzerine de fazla konuşmazlar. Onlar bilirler ya, bu onlara yeter…
Mary Poppins kitapları, her biri ayrı bir olayı anlatan bölümlerden oluşuyor. Bu olayların neredeyse tamamı evin dışında, çıktıkları bir gezinti esnasında oluyor. Çocuklar Mary Poppins’le parka, gezmeye ya da Mary’nin bir tanıdığını ziyarete gittiklerinde sıra dışı deneyimler yaşıyorlar. Neler mi? Neler neler! Bir defasında Kibritçi Bert’le onun çizdiği resimlerden birinin içine giriyorlar. Mesela Mary Poppins’in dayısı Bay Wigg’i ziyaret ettiklerinde adamı odasının tavanında buluyorlar. Gülmeyi çok seven Bay Wigg, eğer doğum gününün cumaya denk geldiği bir gün çok gülerse işte bu oluyor. Sonra ufak tefek Bayan Corry ile dev gibi kızları Annie ile Fannie var. Bayan Corry, kurabiye dükkanına gelen çocuklara birer yıldız armağan ediyor. Gece olunca Jane ile Michael Mary Poppins’in yıldızları gizlice aldığını görüyorlar. Sonra bir bakıyorlar ki, dadıları dışarıda kurabiyeci kadın ve kızlarıyla buluşmuş, yıldızları onlara veriyor Onlar da merdiven kurmuşlar, yıldızları gökyüzüne takıyorlar… Yıldız kız Maia, mermer çocuk Neleus, Kuşçu Kadın, Dans Eden İnek, Nane Şekeri Atlar… Sonunda rüzgarın yönü değişiyor ve Mary Poppins Batı Rüzgarı ile birlikte aniden çekip gidiyor. 

Mary Poppins’in yaratıcısı P. L. Travers, Avustralyalı bir yazar, gazeteci ve aktris… Yirminci yüzyılın ilk çeyreğinde İngiltere’ye giden ve asıl adı Helen Lyndon Goff olan yazar, kadın kimliğini gizlemek üzere “P. L. Travers” takma adını alır. On yıl kadar sonra, geçirdiği bir hastalığın nekahet devrinde yazmaya başladığı, İngiliz bir dadının sihirli maceralarını anlattığı “Mary Poppins” ile ilk başarısını elde eder. Bunu serinin beş kitabı daha izler. Sonra film yapma kararı çıkar. Ne var ki Travers Disney’in adaptasyonundan hiç ama hiç memnun kalmaz. Bazı bölümlerin değiştirilmesini ister; ancak Walt Disney bu istekleri reddedince, P. L. Travers de filmin devamının çevrilmesi için izin vermez.


Chim Chim Cheree of Mary Poppins


Filmin Oskar' lı şarkısı  

Son Olarak....
New York' lu henüz yavaş ilerliyor. Üzerinde kullandığım kavuniçi ton olarak hoşuma gitmedi. Rengi değiştirmeyi ya da kırmızı ağırlığa dönmeyi düşünüyorum.

Bugün itibarıyla durum aşağıda.

NOT: Fotograflarda fon olan bu güzel çerçeveyi, sevgili Mehtap Kaya elleriyle yapıp hediye etmişti. 

 Sevgiler ve iyi bir hafta sonu dileklerimle

"New Yorker" as of today!
Have a lovely weekend!

PS: The old frame in the images is handmade of Mehtap Kaya

Pelin Tezer

$
0
0

 One of the gifted designers of my country/ Ülkemizin yetiştirdiği en yetenekli kanaviçe sanatçılarından


Hello My Blog Friends,

Hope, everybody is doing fine out there! 
**


Well, as you know, I am fond of Berlin works, classic cross stitching and embroideries!  
Regarding my passion, I' d like to introduce Ms.Tezer to whom, has yet to hear about her!
 I also wished to dedicate a post to her designs!


She became a cross stitch designer after her retirement ( I always believe in that, having even one hobby can create another carrier path!) She's been designing since last year (I am not certain on this info)
 As I've heard a couple months ago that she's declared not to be absent in cross stitch designing anymore ( it is a big sadness for me) Although, cross stitching and sewing traditionally considered in Turkey but,  there are only  a few cross stitch designers from Turkey - this is even more sad!
However, no matter what she's doing or dealing Ms.Tezer,  always comes first among the other designers for me!

In order to get more details; you will find below an interview with Pelin Tezer,which can make you more familiar with her as well as her patterns!

Enjoy!

Merhabalar,

Kanaviçeye ve Pelin Tezer' e ayırdığım bir yayın ile karşınızdayım. Pelin Tezer; bana göre ülkemizin yetiştirdiği ender yeteneğe sahip bir kanaviçe sanatçısı. Uluslararası bir tasarımcı ancak yurtdışında gördüğü ilgi kadar, ülkemizde tanındığını ve ilgi gördüğünü düşünmüyorum.

Ülkemizde geleneksel olarak kanaviçenin girmediği neredeyse bir ev yok gibidir, ama bir elin parmaklarından daha az sayıda kanaviçe sanatçısı yetiştirmeyi becerebilmiş bir miletiz aynı zamanda. Buna gerçekten hem çok şaşırıyor hem de çok üzülüyorum. 

Benim Pelin Tezer' le tanışmam Berlin işine ve klasik kanaviçeye olan sevgim sayesinde oldu. Pelin hanım, bu iki alanda inanılmaz güzellikte desenler çizmiş ;aşağıda bazı örnekler bulacaksınız zaten...

Kendisine ait sitesi ve bazen yayın yaptığı bir blogu var.  
Blogunda artık kanaviçe desenleri ile uğraşmayı bıraktığını ve örgüye geçtiğini yazdığında gerçekten çok üzülmüştüm. Hala sadece örgülerini paylaşmakta....

Onu yakından tanımak isteyenler için, yabancı bir sitede yayınlanan İngilizce ropörtaj da özet olarak aşağıda. Kısa tercümesini de yaptım sizler için onu da aşağıda bulacaksınız.

İçimizden yetişen yetenekli insanları hatırlatmak ve bilmeyenlere " Bizde de ne değerler var; görün" demek için bu yazıyı paylaşıyorum. Elbette bu arzum, özellikle tutkuyla sevdiğim kanaviçe, çarpı işi, etamin artık ne derseniz onunla ilgili...

Umarım, keyif alacağınız bir yayın olur....

Sevgilerimle,

Interview of The Caron Collection Journal with Pelin Tezer 

           Tell us about yourself (Kendinizden söz eder misiniz?)

I Born and grew up in Ankara, Turkey. Worked as secretary until retired in 1997 and moved to Bodrum, an Aegean town; now leading a content life with a dear husband, two cats, five dogs, loads of trees, squirrels and birds! (Ankara'da doğdum ve büyüdüm. Emekli olduğum 1997 yılına kadar sekreter olarak çalıştım ve akabinde Bodrum'a taşındım. Şu anda sevgili eşim , 2 kedim, 5 köpeğim, bir sürü ağacım, kuşlarım ve sincaplarımından ibaret bir hayat yaşıyorum)
How did you become involved in needlework? ( Needlework - elişi - iğne işi) ,ne zaman böyle derinlemesine dahil oldunuz?

I always had an interest in crafts. But living in a big town and working at the same time did not avail until I moved to Bodrum where I had plenty of time for myself. My very favourate had always been cross stitch until I discovered filet crochet, filet lace and the wonderful old patterns of the genre which were so very suitable for monochrome cross stitch; needlepoint; knitting! That is when I started using antique filet details from linens, runners, pillow cases, curtains and whatever I could find. (Elişleri ile her zaman ilgiliydim. Fakat büyük şehirde yaşadığım ve aynı zamanda çalıştığım için; Bodrum' a taşınana ve kendime geniş zaman ayırana kadar müsait zamanım olmadı. Her zaman favorim olarak kanaviçeydi ta ki tığ işini ve danteli keşfedene kadar. Eski şahane dantel desenleri iğne sanatlarına, örgüye ve tek renk desenlere (monogram) çok uygundu. Böylece, antika dantel detaylarını ketenlere, runnerlara, yastık kılıflarına, perdelere ve nerelerde kullanabilirsem oralara uyguamaya başladım)       

Where does the inspiration for your work come from?( İlhamı nerelerden alırsınız?)
          I am mostly inspired of the past … Old tapestries, filet lace motifs and samplers.
          I very much admire and am influenced by the hand-painted 19th Century Berlin Work patterns
          which were mostly used for  needlepoint and beadwork. 
         (Genellikle geçmişten ilham alıyorum. 19 yy. el boyaması Berlin işi şablonları ki çoğu iğne ve boncuk işidir; beni hem çok etkiliyor hem de ilham  veriyor)

 
The design is courtesy of Lindstedt Collection of a 19th Century Berlin Work design, featured at Pelin's  
         
           Where are your designs available or how can consumers purchase them? 
         (Desenlerinizi nerelerden temin etmek mümkündür?)
I have a webpage where they could be purchased as PDF files. Alternatively, I have distributors in the US and France, The Netherlands, Sweden and UK.
(Kendi sitemde PDF dosyaları olarak satıyorum ayrıca ABD, Fansa, İsveç ve Birleşik Krallık' ta dağıtımcılarım var)



 You may read whole interview from here
Ropörtajın devamını okumak için tık tık



Selected Patterns of Pelin Tezer 





















Faberge Egg Music Box, Faberge Müzik Kutusu

$
0
0








I've designed  it once, as shown above image, but, eventually played on colours and added beads!


"Faberge Egg Style Music Box"
designed ,stitched  and beaded by Nurdan Kanber
This design combines my both two favorite items - Faberge Eggs and Music Boxes

PS :  OK, I confess! "Beads are not sewed properly! It was late of the night and I had no enough patience to do the same thing twice! Beads will be re-sewed in a soon time but not today!

I just felt that its completed and wanted to share it with you!
Hope you like as it is!

Happy stitching!
♥♥♥ ☺☺☺♥♥♥

  Bu aralar ne çok yayın yaptım değil mi? 

Hem "ne çok yayın yapıyorsun" hem "yine mi bu temalar" diye içinden geçirenleriniz olacaktır; haksız da sayılmazsınız (Faberge ile ilgili geçmiş yayınlarım da var)  Evet birden fazla tekrarlandı bu tema ve evet bu aralar çok yayın yapıyorum.. Ama sorun bir niye??  

"İşte"si şu!

Son bir kaç aydır; bir süre sona geçeceğini düşündüğüm bir baskı var içimde. Hem tasarım  yapmam hem de  birşeyleri bitirip ortaya çıkarmam için " içimde tepinen biri var " gibi hissediyorum. Bu nedenle, en çok sevdiğim konulara eğilmek ve o alanlarda birşeyler üretmek isteğim öne planda...

Arada bir sizden biri olmadığım, başka bir dünyanın insanıymışım ( biraz snop, Türkiye' nin gündeminden bi haber, Çalıkuşu' daki  "ah Evropa" diye hayıflanan Osmanlı'nın Tedrisat Memuru tarzında, vs) gibi düşündüğünüzü hissediyorum. Öyle olmadığımı düşünsem de, o şekilde düşündürecek taraflarım da vardır şüphesiz! 

O nedenle, henüz beni tanımayanlar için kendimi ve tasarım perspektifimi biraz açmak isterim.

Uzun zaman bir yerlerde yaşayıp da ; kültürü, gelenekleri, dili ve hayat standartlarını özümsememek mümkün olmuyor; tıpkı benim özümsediğim gibi...

Benim için bu süreç; Sovyetler Birliği' nin dağılması ve yeni devletlerin oluşmasıyla başladı diyebiliriz. İçinde yaşayan insanlar için ağır koşullar getiren bu dönem; kendisi için farklı kariyer fırsatları arayanlara; yeni ve farklı yollar açtı ve farklı imkanlar sundu. ( Bu yüzyıllardır geçerli olan  küresel bir strateji - kaostan düzen çıkarmak  - nin getirdiği bir fırsattı)  Bu yolların cazibesine ve imkanların çeşidine kapılıp gidenlerdenim ben de. Şüphesiz oralara gidip yaşamaya başlayınca; uzaktan anlamayacağın, bilemeyeceğin herşey tüm çıplaklığı ile önüne seriliyor. 

Bunlara uzun uzun değinmeyeceğim; demem o ki doğup soluk aldığımız eski dünyanın bu coğrafyası; kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına insanlarını oradan oraya savurmuş, mikser misali katmış karıştırmış. Bu karışım nedeniyle kaldırdığınız her taşın altından farklı bir kültür katmanı çıkıyor.

İçine zor girilen ama girildiğinde kendine hayran bırakan bir kültür karması içinde, bir ülkeden diğerine, oradan oraya taşınarak geçen uzun yıllar; damak zevkimden, kültürel önceliklerimden, estetik anlayışımdan, dünya görüşümden, kişilik tamamlayıcılığına kadar çok boyutlu tortu bıraktı hayatımda.

Bazen algılanması karşı taraf için zor ve karışık bir tortu bu. Çünkü doğru ve yanlış algılamam değişti; dünyayı, bölgeyi ve insan tiplerini okumam farklılaştı . Uzun zamandır olan biteni, meseleleri başka türlü değerlendiriyorum, gelişmeleri başka türlü okuyorum. Neyse uzatmayayım...

O süreç çerçevesinde, oralara ait objelerden bazıları damağımda lezzetli bir şekerleme varmış hissi uyandırıyor bende. Örneğin matruşkalar. Herkes bu birbiri içindeki bebekleri bilir. Çarpı işinde de en çok kullanılan figürlerden biridir. Ama matruşkaların neden iç içe olduğunu, gerçek matruşka bebeklerin sayısının neden 13 olması gerektiğini ( yok yok İsa peygamber ve havarileriyle ilgili değil) ve felsefesini kaç kişi bilir? 

Faberge yumurtaları da bu objelerden biri. Şüphesiz Paskalya yumurtalarının dinsel özelliği var. Beni o kısmı ilgilendirmiyor; sanatsal kısmı ile ilgiliyim.

Tüm bu iç içe geçen olgular nedeniyle yukarıda sizlerle paylaştığım şablonu tasarladım ve işledim.  Yumurta figürü de çarpı işinde yoğun kullanılıyor.Bu nedenle oldukça araştırdıktan sonra  çarpı işinde henüz kullanılmadığına ya da nadir kullanıldığına karar verdiğim bu form çerçevesinde tasarımı yaptım. 

Gelelim bu küçük tasarıma! 

İtiraf etmeliyim ki biraz ilkel bir yumurta müzik kutusu ve üstelik boncukları da düzgün dikili değil. Boncuk kısmı ile uğraşırken hiç hoşlanmadığımı belirtmeliyim. Minnacık delikli bir  iğne, ince iplik ve küçük boncuklar ile hem ellerimi delip durdum hem de gece yarısı bitsin diye uğraşırken çok da özenemedim. Tekrar sökülüp dikilmesi kaçınılmaz ama bugün yapmayacağım o işi. Bu işi benim adıma düzgün yapacak bir kişi bulup ondan rica edeceğim kesindir. 

Umarım bu kusurlarına rağmen gözünüze çok kötü görünmez.

Uzattım değil mi? Uzattım uzattım! 

Benim için kaçma zamanı geldi  ama siz biraz daha kalıp, Faberge' nin ürünlerini inceleyin derim; güzel değiller mi Allah aşkına? ☺ 


FABERGE - AN OLD JEWELRY BRAND 
Faberge Crystal Eggs- Kristal Yumurtalar

Faberge Eggs - Paskalya Yumurtaları

Faberge Eggs - Paskalya Yumurtaları

Faberge Eggs - Paskalya Yumurtaları

Other Faberge products- Diğer Faberge Ürünleri 
Bunlar benim seçtiklerim -  Faberge' nin mücevherden, erkek losyonuna uzanan çok geniş bir ürün gamı var aslında...


Fotograflar - Images from here


Mink-Brown, Pink and White / Vizon Rengi, Pembe ve Beyaz

$
0
0
Newly finish - Vintage Purse

Letter " N" is adapted from a Veronique Marillard design!
Due to the defects on its aida (I liked its colour), "N" had to be exaggerated and, therefore, I made it larger and a bit different!


Etamini eski, üstelik bir yeri de defolu olan bu keseyi; vizon rengi etamin kumaş, yorgan ipliği (bildiğiniz kalın ve pamuklu ip) gül kurusu domino iplik ve annemin ördüğü kenar danteli ile yaptım. Tahta kelebekler  Belçika'daki "Herşey 1 Euro" marketlerinin birinden...

N harfi, Veronique Marillard' dan. Ancak etaminin defosu nedeniyle, biraz abartılı ve şablonundan  farklı olarak daha geniş yapıldı. 

I've found them  at our attic "Vintage Plates"
Mom stacked the plates but did not remember when she bought them!
There is no origin or producer info on them! Seems, they are English porcelain !
*-*
Bu vintage tabakları da evdeki depoda buldum. Kaldırılıp kenara konmuşlardı. Ne zaman alındığını annem  hatırlamıyor. Bir kaç on senesi vardır. Menşei ve üreticisi belli değil ancak İngiliz porseleni olduğunu tahmin ediyorum.
*-*

Hello Dear Blog Friends,

Since a couple weeks, in my stitchery, I've been playing with colours which are going to be mentioning in this post!

 I am actually a "blue colour type" person in my private life; a "black colour type" person in my business life! Dealing with such colours is pretty new for me ! 

I am wondering why?
Maybe because of my emotions, daily routine, stress or whatever; they are taking me on their sides strongly!
 By the way, do you have any idea about this colours' effect on my nerve and taste????

Anyway as with the previous weeks, just this weekend will be filled with these colours!

What about yours????

A Happy Sunday
*-*

Yazmasam olmazdı....

Bir kaç haftadır, bu yayında yer verdiğim renklere fena halde takık durumdayım. Oysa, kendimi bildim bileli, özel yaşantımda klasik bir "mavi ve tonları" insanı; iş hayatımda da "siyah renk" insanıyımdır. Şimdilerde daha fazla dönüştüğümü sandığım (Asıl burcum Yay) Akrep insanı özelliğim; "kırmızı"yı da taşıyor hayatıma ama çok fazla değil...

Pastel ve özellikle pembe; yanına yaklaştığım renkler olmadı şimdiye kadar. Ama ne olduysa; şimdilerde bu renkler ile sarıp sarmalandığımı farkediyorum.

Renklerin psikolojik tesirleri hakkında fikrim var. Bildiğim kadarıyla sıcak ve soğuk olarak ikiye ayrılan renk grupları tek tek ele alındığında etkileri de şöyle! Örneğin, beyazın insanda bıraktığı tesir, berraklık duygusu aynı zamanda masumiyeti de simgeliyor. Siyah renk, insandaki hırs ve güç duygusunu tetikliyor. Sarı rengin bıraktığı psikolojik tesir canlılık. Kırmızı ise çekiciliği baskınlaştırıyor ayrıca vücudun üzerinde kan akışını arttıran, heyecan tetikleyici bir etkisi de var. Mavi renk rahatlamayı, yeşil renk dinlendirme  ve güven duygusunu tetiklerken mor renk esrarengiz duyguları (bilinmezi merak ve araştırma isteği) ve bilinç altını tetikliyor. 

 Neyse, sanırım bu tonların etkisi, bende çok baskın olmayan torpak elementi özelliklerimi güçlendirmek için yoğunlaştı. 

İçinizden farklı fikri ya da bilgisi olan varsa ve paylaşırsa çok sevinirim :)

Aşağıya, yüzümde gülümseme ve rahatlama hissini yoğulaştıran bu renklerin barındığı fotograflardan bir demet yerleştirdim. 

Sevgiler ve iyi Pazar' lar :))
















Sense and Sensibility / Duygu ve Duyarlılık

$
0
0

"Duygu ve Duyarlılık"Sampleri
Bu "örnekleme tablo" yu
Jane Austen' in aynı adlı romanından çarpı işine uyarlayan ,"West Wind Designs"







Sense and Sensibility Sampler
A novel by Jane Austen 
It is a "West Wind Designs" pattern! 
*-* 
Hello Blog Friends,

This week, I may say, I've been deeply involved in Jane Austen's world again!  While I've been working on this sampler; I was reading articles about her, watching Jane Austen's movies and mini serials of BBC, searching and surfing about Regency fashion and so on. It was "quite a Jane Austen week" indeed!

Hence, in this post, you'll find images from my favorite version of Sense and Sensibility (1995)  the items from Regency Era, related cross stitch works/patterns as well as Jane Austen's portrait! Moreover  you'll see some of my designs related with this era too!

I wish all of you a very happy weekend!
*-*

Merhabalar,

Sonbahar'ın ayak seslerini iyiden iyiye duyduğumuz; daha romantik, daha serin ve koşuşturmalı bir döneme girerken; uzun zamandır yapmak istediğim bir işi bitirdim bu hafta.

Eskiden beri bu blogu izleyenler ve beni tanıyanlar bilir; ( iş hayatımda da bu böyledir) Hangi tür bir çarpı işinin üzerinde çalışıyorsam; o işe ve döneme ait filmler izler, makaleler okur, araştırır ve kendimi tamamıyla konuya yoğunlaştırırım. Regency dönemi; klasik kanaviçe ve nakış üzerinde çok büyük etkisi olan dönemlerden biri. Çünkü gerek kıyafetler ve detayları gerek dönemin iç ve dış mekan tanzimlemeleri, kumaş üzerine uygulanabilecek çok sayıda alternatif sunabilmekte. Bu dönemi uzun zamandır ben de tasarım gözüyle incelemeye almış durumdayım. Hatta bazı çalışmalarım da oldu (Bir kısmını buradan paylaşmıştım). Bu döneme olan ilgim hala devam ediyor ve elimde yapılmayı bekleyen çok sayıda şablon bulunmakta.

Gelelim Jane Austen' e! Dünyada kadınlar arasında onun kadar hayranı ve geniş etki alanı olan başka bir kadın yazar var mı? bilemiyorum. J.Austen, "beyaz dizi" kıvamındaki romantik ramanları ile batı dünyasında kendine çok sağlam bir yer edinmiş ve yıllar bu durumu değiştirmiyor; hatta tersine hayran kitlesi giderek artıyor.  Altını çizmeliyim ki 42 yaşında ölen yazarın; geriye sadece bir elin parmaklarından az sayıda eser bırakıp;bu kadar geniş bir kitleyi, böylesine sadık olarak kendine bağlamış olması, üzerinde durulması gereken ciddi bir pazarlama başarısıdır. 

Aşağıda bu yayını pekiştireceğini düşündüğüm fotograf ve bilgiler ile benim, bu döneme ait bazı tasarımlarımı bulacaksınız. 

Hepinize sağlıklı, huzurlu ve sevdiklerinizle güzel anları paylaşacağınız bir hafta sonu dilerim...

Jane Austen ve Regency Dönemi

Portrait of Jane Austen, drawn by her sister Cassandra (c. 1810)
Austen' in kızkardeşi Cassandra tarafından yapılan portresi (1810)

Jane Austen, dünyanın en ünlü yazarlarından biridir. Yaşadığı döneme ilişkin tasvirleri ve kahramanlarının karakterleri romanlarının klasikler arasında yer almasını sağlamıştır. Jane Austen bir köy papazının yedinci çocuğuydu. Babası tarafından eğitilmişti. O dönemdeki kadınlardan daha iyi bir eğitim aldığı için şanslıydı. Ebeveyni, çocukların hayal gücüne dayalı oyunlarını cesaretlendirdi. Papaz evinin ahırını, yaz tatillerinde ailelerin oyunlar sahneye koyabileceği küçük bir tiyatroya çevirdiler. Austen, 12 yaşına geldiğinde kendi hikayelerini yazıyordu; fakat ilk romanının yayımlanması için yaklaşık 25 yıl daha geçmesi gerekecekti. Austen'in romanları, günümüzde oldukça popülerdir. İnsanların zaaflarını esprili bir anlayış ve zarif bir mizahla eserlerinde işlemiştir. Romanlarının başkahramanlarının hepsi kadındır ve romanlarının hepsi de mutlu bir evlilikle sona ermiştir. İlk olarak Aşk ve Yaşam (Sense and Sensibility) (1811) adlı kitabı basıldı. Bunu Gurur ve Önyargı (Pride and Prejudice)  (1813), Mansfield Parkı (1814) ve Emma (1816) takip etmiştir. Northanger Manastırı (Northanger Abbey) ve İkna (Persuasion) romanlarının her ikisi de Austen'in ölümünden sonra 1818'de basılmıştır. Bütün bu romanlar anonim olarak yayımlanmıştır.
Austen, hiç evlilik yapmamış, bunun yerine romanlarının birçok bölümünün geçtiği Bath dahil birkaç yerde ailesiyle birlikte yaşamıştır. Mayıs 1817'de aile, Austen'in hastalığına çare aramak için Winchester'e taşınmış; ancak yazar, iki ay sonra ölmüştür. Cenazesi Winchester Katedrali'nde gömülüdür.
Jane Austen'in tüm romanları, televizyon veya sinemaya uyarlanmış, en başarılı 3 romanı film yapılmıştır. Bunlar: Aşk ve Yaşam(1995), Emma ve İkna (her ikisi de 1996'da gösterime girdi.) Gurur ve Önyargı 1995'te çok başarılı bir televizyon dizisi oldu. 2013 yılında yayımlanışının 200. yıldönümü özel etkinliklerle kutlanan "Aşk ve Gurur" (Pride and Prejudice) romanı ortalama her on yılda bir ya bir sinema filmi, ya da televizyon filmi veya dizisi haline getirilmiştir[1].
18 Haziran 1817'de göğüs kanserinden ölen Jane Austen; öldüğünde henüz 42 yaşındaydı. Winchester Katedrali'ne gömülmüştür. (Kaynak wikipedia)


The cottage in Chawton, where Jane Austen lived during the last eight years of her life, now Jane Austen's House Museum
Jane Austen' in Chawton'daki Ev Müzesi







Fragments of  Sense and Sensibility- 1995 
Romanın, 1995 yapımı filminden kareler 
(Emma Thompson,Kate Winslet, Hugh Grand, gibi tanınmış oyuncuların rolleri paylaştığı versiyonu)


Regency Döneminde kırmızı renk ve bazı objeler


Regency Shoes - Kadın ayakkabı örnekleri


Regency Ivory Pocket Almanac Notebook and Diary , 1800's .
Fildişi  Ajanda -Not defteri

A detail of a woman daily costume 
Regency dönemi dış giysi kol detayı
*-*
Jane Austen and Cross Stitch
Jane Austen romanlarından uyarlanan bazı şablonlar











Bu şablonlar da bendenizin; buradan paylaşmadığım döneme ait başka şablonlarım da mecuttur....



I Named Her "Margaret" / Onun Adı "Margaret"

$
0
0

"Margaret"
It's adapted from a Vintage Colored Image
Designed in 2013 - Stitched in 2014

*-* 
"Margaret"
Renklendirilmiş siyah beyaz bir fotograftan adapte ettiğim bir tasarım!
2013 yılında tasarlanan bu işi bitirmek 2014'ün Eylül ayına kısmetmiş.

Its original image and its pattern
Adapte ettiğim fotograf  ve  şablonu








The pattern  
İşlemek isteyenler için bu da şablonu...



Hello Blog Friends,

I've finished one of my designs and named " Margaret"

From the very beginning of  my designing adventure; I've deeply interested in Old Postcards!

And therefore, in my previous posts, I've mostly referred to the Victorian and Georgian Eras!

 It is obvious that above-mentioned Eras are the golden ages of the postcards history! In the color universe of postcards; as a part of it,  I am also very interested in colored black and white photography which recently use into scrabbooking! You  may find below some samples of them! 

Within the frame  of its inspiration, I've adapted another colored  image  that you will find below too.
  
So,
it seems, this colorful universe will keep me inside as long as I can continue to get such inspiration from! 

Hope you like my little "Margaret" as much as I do!


Happy stitching and a great weekend :) 


Merhaba,

Bu defa renklendirilmiş eski bir fotograftan adapte ettiğim şablonun işlenmiş haliyle geldim ziyaretinize... Umarım haftanız iyi geçmiştir ve keyfiniz yerindedir.  

Uzun zamadan bu yana yaptığım yayınlar ve bitirdiğim işler Viktoryan ve Georgian dönemlerine atıfta bulunmakta. Çünkü bu dönemler; içinden sayısız ilham ve fikir çıkardığım eski kartpostallar dünyasının altın çağları..

Kartpostalların dönemsel gelişimlerini araştırırken, renklendirilmiş fotograflar albümlerinde sıkça karşıma çıkan bu küçük çocuğun narin yüzü, daha ilk andan çok etkiledi beni. Üzerinde çalışmaya karar vermem uzun sürmedi. Viktoryan döneminin sonu ve 20. yy başlarına doğru, yani nispeten daha genç bir döneminden adapte ettiğim bu küçük kızın şablonunu,  geçmiş yayınlardan birinde de paylaşmıştım zaten.

Bu arada, renklendirilmiş fotograflar, günümüzde, scrabbooking, kolaj gibi çalışmalarda da çok sık kullanılıyor. Artık yaşamayan bu insanlar, adeta ikinci baharlarını yaşıyorlar, yeniden hayat bulmuş durumdalar kısaca...

Aşağıda onlardan derlediğim bir demet örnek göreceksiniz...

Margaret' e dönersek;  şablonu üzerinde çok çalıştığımı itiraf etmeliyim. Özellikle gözleri, dudak ve ten rengi; boyalar ve tonları içinde epeyce dolaştırmıştı beni. İplik seçiminde de aynı sıkıntıyı yaşadım aslında ve bulamadığım bir ton nedeniyle teninin gölge geçişleri çok daha bariz hale geldi ki bu arzu ettiğim bir durum değil açıkçası.

Başladığı işi çarçabuk bitirmeyi seven ben (bırakırsam bir daha elime alamıyorum) ; iplik ve renk peşinde koşmaktansa elimdeki ile bitirmeyi tercih ettim. Sonuç da bu işte!

Umarım benim kadar siz de seversiniz Margaret' i!

Hepinize sağlıklı, huzurlu bir haftasonu dilerim.

Sevgiler

*-* 

Bu tarz yaptığım ikinci çalışma da aşağıda. 
Adını " Charlotte" koydum :) Beğenip de işlemek isteyen olursa PDF dosyası  mevcuttur. Arzu ettiğiniz takdirde mail ile size ulaştırabilirim. 


"Charlotte"
Adapted and Designed by myself!
Its PDF file is available! I may e-mail to whom may be interested in stitching Charlotte!
It's complimentary :)


Colored Vintage Images / Renklendirilmiş Fotograflar


Nadir bulunan elle renklendirilmiş kartpostallar












Fotoğraflar Pinterest' ten 

Happy School Days ♫♫ / Şimdi Okullu Olduk ♫♫

$
0
0





I've fallen in love with this tiny little girl at the first sight!
Because, she certainly reminded me "our first school day"!

Above image was prepared for you to compare!

 In the picture, I am at the right hand side and Nursun is at the left hand side!
I've clearly remembered those school bags - "Ecru color with red lines!
(Our school uniforms were sort of black aprons with white collars!)

It was  a quick designing work! "Designing period was only half day and stitching took 3 days! " 

So,
taking advantage of this opportunity,
I'd like to wish every successes and life time achievements to all school children!

Happy school days and happy stitching,

Old (1st of September) Postcards / Eski "1 Eylül" kartpostalları



Herkese Merhabalar,

Okul çağında çocukları olan ebevenylerin telaşla  alışverişlerini bitirmeye; okul seçimlerinin netleştirilmeye çalışıldığı günlerin içinden geçiyoruz.

Bu konuda söylenecek çok söz var elbette ama ben işin en keyifli yanından geçmeyi tercih ettim. Yani okulun ilk günü, ilk ders zilinden!

Öğretmen çocuğuyum ben. Annem emekli ilkokul öğretmeni. Çok sıkı bir öğretmendi; emekli olduğunda üstün başarı belgesi geldi Bakanlıktan, o derece yani.  
O nedenle okul, bizim hayatımızda hep özel bir yer tutar. 


Neyse sadede geleyim. Kartpostaldan şablona oradan da etamine geçirdiğim bu küçük kız; her 1 Eylül' de ders zilinin ( Bu kural değişmedi. Hala 1 Eylül okulların açıldığı gündür) çaldığı SSCB' den bir kartpostala ait!

Bu kartpostalı görür görmez, okuldaki ilk günümüz, anneme gelen çiçekler, hediyeler ile heyecandan yanakları al al olmuş veliler,  kimi ağlayan kimi şaşkın ama çoğu sevinçli öğrenciler film şeridi gibi geçti gözümün önünden.   Bu çağrışımın neden kaynaklandığını anlatmak için o ilk güne ait fotografımızı kartpostalın yanına iliştirdim. 

"Kartpostaldaki küçük kızın giydiği beyaz önlük haricinde nasıl da benziyoruz değil mi?"

Fotograftaki çantalarımız ( ilk okul çantalarımızdı)  ekru renginde ve kırmızı şeritliydi. Çok net hatırlıyorum; alındığında ne çok sevinmiştik. Nursun çantasının üzerine oturmayı sevdiği için onun çantası hafif ezikti. Fotografta bu ayrıntı farkediliyor. Bu çantalar, sonraki her çantamız gibi, karda kızak vazifesi gördüler ayrıca. "Hafif yokuş gördümü oturursun üzerine; alır uçurur seni..."

Ayakkabılarımızı da rahmetli annanem Kapalıçarşı' dan almıştı. Bağcıklarında mor, eflatun boncukları vardı.

Bir de dişleri dökük olan benim! O halimin tek fotosu budur...


Ya böyle işte!

Hem sonbaharın hem bu güzel anıların içinde dolaşmama vesile olan bu küçük kız; 

 telaşlı ebeveynlere
 ve 
benim gibi sonbahar severlere 

"hoşgeldin okul hayatı, kolay gelsin ve hoşgeldin sonbahar" 

dememe fırsat yarattı aslında.

Dilerim; okula yeni başlayacak olan ve eğitim hayatında ilerleyen çocuklarımız; tüm kötülüklerden uzak ,  her türlü başarıya yakın bir süreçten geçsinler. 

Kendilerine ve ailelerine gurur kaynağı; vatana ve millete de faydalı olsunlar...



♫♫♫ Şimdi okullu olduk
         Sınıfları doldurduk
          Sevinçliyiz hepimiz, 
             Yaşasın okulumuz ♫ ♫ ♫




Fall Sheep and Colors / Sonbahar'ın Koyu-N Düşünceleri

$
0
0

Autumn Sheep of " 4 Season's Sheep"
Designed by Elisa Tortonesi
(It is a Black Nose Sheep)

This, small pin cusion has yet to completed!
It will be laced, buttoned, ironed and fixed on the frame!
But not today! 

Today, I' m planning to enjoy fall colors, walking under fall sun with cool fall breeze,  and a cup of coffee which takes with friends!

Hope your Sunday will be as great as mine!

*-*


Elisa Tortonesi' ye ait 4 Mevsim Koyunları'ndan
Sonbahar Koyunu ve ondan yaptığım iğnedenlik denemesi bu.

Tasarıma konu olan bu koyunlar, sarp dağların yükseldiği ülkelerin
"Kara Burun Koyunları"

Henüz tam bitmedi (düğme ve ince dantelle süslenecek daha) ve kenarları kapatılıp tekrar ütülenecek vs. vs  ama bugün öyle paylaşmak geldi içimden. 

Siz kusurlarına değil, renklere ve düşündürdüklerine bakın bir.....
Black Nose Sheep 
Bunlar da "Kara Burun" Koyunları
Biblo gibiler değil mi?



Merhabalar,

Üzerinde, sonbaharın renklerini yakaladığım bu şablona rast geldiğimde, "Tamam" dedim, "İşte ben bu koyunu boyarım". Boyadım da nitekim.. Çok kısa zaman diliminde bitti. Elimde bu çerçevede vardı epeydir. Birleşip böyle bir şey oldular daha doğrusu olacaklar...

İğnedenlik, ütülenecek, düğmelenecek, kenarı küçük dantelle süslenecek daha ama bugün değil...

Bugün beynim düşünce ikliminde...

Bu sonbahar, benim için semboller ve kavramlar ile kavrayış üçgeninde geçecek gibi görünüyor. Gerçekten ilginç deneyimler yaşıyor ve ilginç bilgiler öğreniyorum. 

Mesela bu hafta öğrendim ki  vucüdumuza hükmeden beynimiz değil, kalbimizmiş...
 Bilim insanları, beynin sinirler ile organlara gönderdiği talimatların tipini ve kapsamını, kalp atışlarının taşıdığı mesajlara göre belirlediğini keşfetmişler meğer...
Patron kalbimiz yani, beynimiz değil....

Kalbimiz, beyne şifreli emirler gönderirken, vucudumuzun etrafında ölçülebilir bir manyetik alan da yaratabiliyormuş. Bu manyetik alan, var olduğu söylenen enerji aurasından farklı, dünyanın manyetik alanına benzer bir alanmış. Zıt kutupların birbirini çektiği savı artık anlam kazandı benim için.

Şaşırtıcı bir diğer bilgi; "Ezici rekabet ve baskıcı yönetim tarzları" için hep tekrarlanan "Bu orman kanunu yahu, güçlü olan güçsüzü ezer, böyledir" anlayışının, külliyen yalan olduğuydu.

Ya da bu gerçeklik sadece bizim ormanımız içinmiş...

Konunun uzmanları, sürü halinde yaşayan hayvan cinslerinin tüm önemli günlük ya da göç kararlarında; sürüyü oluşturan bireylerin salt çoğunluğunın etkin olduğu ve bu kararlar çerçevesinde hareket ettiklerini gözlemleyip kanıtlamışlar. Yani gerçek orman kurallarında, katıksız ve net bir demokrasi var.....


Fakat tüm bunların yanında beni asıl şaşırtan başka bir bilgiydi.

"Tüm yaratılanlar, birbirine görünmez bağlarla bağlıdır"

Gerçekten bizi birbirimize; geçmişi geleceğe bağlayan bir şey varmış. Bağlantının anahtarı dünyamızın ince atmosferi; daha doğrusu atmosferde bulunan bir elementmiş. 

Bu element tanımlanırken " Burnu büyük bir aristokrat gibi, kendi cinsinden başka hiçbir atom cinsi ile tepkimeye girmeyen" ifadesi kullanıldı. Yani,  onun, üyelerden başkasının girmesinin yasak olduğu klüp üyeliği ve burnu büyük tavrı; gerçekte çağları ve canlıları ilginç bir biçimde birbirine bağlıyormuş.

Ne ironi ama! 

Uzatmayayım, bu enteresan element "Argon". Kokusuz, tatsız ve renksiz..Amiyane tabirle "ne akar, ne kokar, ne de bulaşır....

Argon, aldığımız her nefeste içimize çektiğimiz, ama tepkimeye girmeden verdiğimiz nefesle aynen çıkan bir "soy gaz". Bu nedenle milyonlarca yıldır, aynı atomlar, milyarlarca nefesle vücutlara girdiler ve değişmeden çıktılar. Yani biz, şimdiye kadar yaşayan tüm varlıkların içine çekip dışarıya saldığı atomları içimize çekip durmaktayız. Tıpkı bizden öncekiler ve bizden sonra yaşayacak tüm canlılar gibi...

Argon, bana nedense; nereden geldiği belli olmayan ama etkisi ile bir önceki buluşu bir sonraki safhaya; ham bilgiyi olgunlaşmaya taşıyan insanların "İlham Perisi" ni çağrıştırdı.

 Öyle ya, nereden aldığımızı anlamadığımız ve İlham Perisi' ne atfettiğim fikirler, renkler ve sözcükler; belki de  yetenek ve dünya görüşlerimizin çakıştığı bir dahiden süzülüp gelen bir kaç Argon atomudur, kimbilir? 

Eğer öyleyse, yeteneklerine, fikirlerine ve insani vasıflarına imrendiğim insanların Argon' larını solumaktır tek dileğim ...

Bu ispatlı bilgiler; kalbin önemine atıf yapan ve tüm yaratılmışları birbirine bağlamaktan kaçınmayan kadim dünyanın yani bizim coğrafyamızın filozoflarına ve felsefelerine dalma isteğini kamçılamaz da ne yapar? Bu sonbahar; düşünce sonbaharı olmasın da ne olsun?


Her anını dolu dolu geçireceğiniz çok renkli bir Pazar ve güzel bir hafta olsun efendim......



Ah güzel Sonbahar, iyi ki geldin....






Viewing all 189 articles
Browse latest View live


<script src="https://jsc.adskeeper.com/r/s/rssing.com.1596347.js" async> </script>