Quantcast
Channel: Nurdan'ın Yeri
Viewing all 189 articles
Browse latest View live

A Finish! / "Yasemin ve Deniz" Final!

$
0
0


35 cm x 45 cm
The Victorian Era' s "Friendship and Love" Postcard
Started in December 2012 - Finished in January 2013 



I was inspired by below postcard and below angels!
A Victorian Postcard 

Victorian Angels

Dear All,
This postcard project has completed with in one month!
I was planning to complete it before New Year Eve but I did not make it!
Nevertheless, this time, I liked my work.


As the Valentine Day approaches, our daily theme is turning to the love.
Therefore, this postcard is named    "Friendship and Love" 
I wanted to dedicate this job to love which I tried to describe through Jasmine and Denis.

I wish each of us to be surrounded with love inside and outside!


Thank you so much for all lovely comments and words you left over here!
I am too appreciated!
Istanbul is under the snow recently - tonight's view from my window






"Dostluk ve Aşk"
Etaminda Viktorya Dönemi Kartpostal Projesi
Ebatları 
35 cm x 45 cm
Başlangıç Aralık 2012 - Bitiş Ocak 2013
Tasarım : Nurdan Kanber 


Merhabalar,

Yılbaşı öncesinde bitirmeyi hedeflediğim Viktorya devri kartpostal projesi, 1 hafta gecikmeyle nihayete erdi. Bu defa  bitirdiğim işi sevdim ben. Hikayesi çerçevesinde adını belirledim.
"Dostluk ve Aşk"

Muhtemelen bende oluşan bu ekstra sempat,i kartpostala hikaye katan iki karakterden kaynaklanıyor.Şaka bir tarafa, bu iki küçük çocuğu ve hikayelerini özleyeceğim sanırım. Onlarla birlikte olduğum zaman diliminde çok eğlendim - siz her ne kadar üzüntüsünü çekseniz de...
Başta Nursun olmak üzere; "karda kışta ormanda bıraktım diye" fırça yediğim bu sabilerin hikayeleri bitsin ki başımda boza pişirenlerim de azalsın istiyorum :))

Hikayeyi aşağıda bulacaksınız. Oraya geçmeden evvel; bana yorumlarıyla her zaman ve her konuda fikirsel, zihinsel ve pozitif enerji desteği veren herkese içten teşekkürlerimi gönderiyorum.

İstanbul iki gündür ama özellikle bugün yoğun bir kar yağışına tanık oluyor.
Karın şehri güzelleştiren tarafı; çilesine rağmen katlanılır hale getiriyor.
Yukarıdaki iki fotograf bu akşam yağan tipiye penceremizden bir bakış olarak yansıdı.

Yarın okullar tatil; çocukların oynayacağı ve kardan adam yapacağı kar sabaha iyice birikmiş olur.
Kahkahaları ve oyunlarına tanıklık etmek keyifli olacak.

Hepinize sevgi dolu aydınlık günler dilerim.



ÜÇ DİLEK - FİNAL


Deniz' in kasabadan ayrılışının ve ortadan kaybolmasının üzerinden yıllar geçmişti.
Yasemin, bir hafta önce yirmibir yaşına girmiş dahi olsa; yaşadığı yıpratıcı koşullar nedeniyle kendisini çok daha yaşlı hissediyordu. Parlatmakta olduğu gümüş kaşıklardan gözlerini kaldırıp; karşı duvarda asılı olan tabloya baktı. Karlı bir ormanı tasvir eden ve altın varaklı bir çerçeveyle duvara asılmış kocaman bir yağlı boya tabloydu bu.Birden bire, uzun zamandır hiç aklına getirmediği çocukluk anıları üşüştü kafasına. Deniz' i çocukluğunun tek arkadaşını hatırladı. Onunla vedalaştığı akşam üzeri ve sonra yaşananlar bir sinema şeridi gibi gözlerinin önünden akmaya başladı.

Deniz' in elinde küçük feneriyle uzaklaşmasını, onun ardınca bakarken aklından geçenleri, babasından kayboluş haberini duyduğunda yüreğine çöreklenen acıyı aynı yoğunlukta hissetti.  Daldığı düşüncelerden sıyrılıp tekrar elindeki işe yoğunlaştığında, Deniz' in gidişinden sonra olanların muhasebesini yapmaya da başlamıştı içinden. 14 yaşından itibaren; kasabanın en zengin ailesinin yanında hizmetçi olarak çalışmak zorunda kalmıştı. Okulda kendisine aman vermeyen, ancak Deniz sayesinde uzak durabildiği çocuğun, ailesiyle birlikte yaşadığı eve hizmetçi olarak girdikten sonra; çocuğun ona karşı olan davranışları giderek daha da zorbalaşmıştı.

İşe ilk şömine temizliği ve mutfak işlerine yardımla başlamıştı.
Temiz ve düzenli olması dolayısıyla kısa zamanda önce evin genç kızının oda hizmetçiliğine geçmiş ve kendisine dönük zorbalıktan bir parça kurtulmuştu. Ancak çocuklar büyüyüp birer genç olduklarında Yasemin' den evde verilen büyük davetlerde,  yardımcı hizmetçi olarak çalışması istenmişti.
Bu evde çalışmaya başladığından beri aslında en rahat ettiği iş de bu olmuştu.
*-*
O akşam evde büyük bir davet düzenlenmişti.
Bir kaç günden bu yana bütün ev elden geçmiş; yemek takımları temizlenmiş; gümüşler parlatılmış; misafir odalarına, yatıya kalacaklar için temiz çarşaflar ve havlular konulmuştu.
Yasemin yemek sırasında kullanılacak olan gümüş çatal ve kaşıkları parlattıktan sonra çay içmek için mutfağa gidecek kadar zamanı olduğunu biliyordu. O nedenle düşüncelerden sıyrılıp elindeki son iki kaşığı da hızla cilalamaya başladı.  Çayını içip üstünü değiştirmek için odaya girdiğinde 15 dakikası olduğunu gördü. Akşam yemeği servisini yapmak üzere henüz ütülediği hizmetçi üniformasını giyerken; yatağının başucundaki meleğe gözü takıldı. Deniz'in ona verdiği son doğum günü hediyesi olan tahta melek; onun nereye giderse gitsin, yanında götürdüğü yegane eşyaydı. Önlüğünü de bağlayıp odadan çıkmadan önce; meleği okşadı.
Bugün nedense Deniz aklına takılmış, garip bir şekilde düşüncelerinde yer kaplamıştı.
Oysa kaybolduğu ve bir daha haber alınamadığı için herkes gibi o da zorluklada olsa, onun öldüğü fikrini kabullenmişti...
*-*
Kapının önünde birbiri ardına durmaya başlayan faytonlar, birbirinden şık misafirleri getirmeye de  başlamışlardı. Evsahipleri misafirlerini kapıda karşılayıp, selamlıyor; hizmetliler de palto ve şapkaları alarak, onları içinden canlı müziğin taştığı büyük sarı salona doğru yönlendiriyorlardı.
Salon misafirle dolup taşmıştı adeta ve nihayet beklenen son atlı araba da evin önünde durduğunda içinden yaşlı bir karı koca ve genç yakışıklı bir adam indi.
*-*
Ev sahipleri; nihayet bu gecenin şeref konuğu olarak davet edilen ailenin fertlerini kapıda gördüklerine çok sevinmişler ve onlarla beraber salona geçmek üzere eşlik etmeye başlamışlardı.
Kapıdan içeri girer girmez etrafına dikkatle bakmakta olan genç adamın yüzü Yasemin' i görür görmez sevinçle aydınlandı. Hemen bir adım ilerisinde yürüyen babasının kulağına eğilip bir şeyler fısıldadı.
*-*
Gecenin şeref konukları; uzun süre İtalya' da yaşayıp; orada meslek hayatının en önemli eserlerini veren ünlü mimar ve ailesiydi. Bundan bir yıl kadar önce; ormanın kıyısında bir araziye; bölgenin en görkemli evini yapmaya başlamış olan ünlü mimar; kısa zaman önce tamamlanan eve; İtalya' daki ailesini de getirerek yerleşmişti.

Haklarında çok rivayet olsa da bu kadar ünlü bir mimarın; meslek hayatını hiçe sayarak gelip bu ücra kasabaya neden yerleştiğini bilen yoktu. O nedenle herkes, bu geceyi ve bu gizemli aile ile tanışmayı merakla beklemekteydi. Konukların salon kapısında görünmesiyle hem müzik susmuş hem de konuşmalardan meydana gelen uğultu bıçak gibi kesilmişti. Meraklı gözlerin üzerine çevrildiği ailenin erkekleri, başlarıyla selam vererek salon ortasına ilerlerken; insanlar iki yana çekilerek onlara geçmeleri için bir koridor açmışlardı.

Salonun bir ucundan diğerine geçen şeref konukları; az sonra birer birer kasabanın önde gelen insanlarıyla tanışmaya başlamışlardı.  Evsahibi konuklarıyla tanışmak üzere gelen herkese aynı sözcükleri tekrarlıyordu. 
Mimar Bey, eşi ve oğulları Deniz....

*-*
Deniz tekrar gözlerini açtığında, yattığı koca odayı, odanın penceresinden görünen türkuaz denizi, ona şevkatle  bakan kadın ve erkeği; doktor olduğu derhal anlaşılan ak saçlı bir başka erkeği ve hizmetçiyi gördü.

Önceleri, uzun müddet  hiçbir şey hatırlamadı.
Hafızası zamanla yerine gelmeye başladığında sırayla adını, parça parça yaşadıklarını ve geldiği kasabayı hatırladı. Aradan aylar geçtikten sonra; bazı karanlık bölümleri de olsa geçmişini ve kimliğini artık eski tazeliğiyle geri kazanmıştı. Tamamen iyileştiğindeyse; hayatını değiştiren gerçekle yüzleşti.

Onu İtalya' ya; Venedik' e getiren ve aylardır kendisine büyük bir şevkatle bakan karı koca onun gerçek anne ve babasıydı.

Deniz; babasının; kendi kişisel servetini kumara yatırıp kaybedince tüm kazanca ve babasının da servetine göz diken ortağının kurbanı olmuştu. Fidye amacıyla ortağının tek oğlunu kaçıran, ancak onun yaptığı ortaya çıkınca bebekle ortadan kaybolan adam; yıllar sonra küçük bir kasabanın hastanesinde veremden ölmek üzereyken  bulunmuş; babasına, oğlunu nereye bıraktığını, son nefesini verirken fısıldamayı başarmıştı. 

Oğlunun bırakıldığı yetimhaneye en kısa sürede ulaşan adama; anlattığı hikayeye uyan çocuğun Deniz olduğu ama o gün yetimhaneden ayrıldığı söylenmişti. Oğlunun kalacak bir yeri olmadığı için komşu kasabaya gideceğini öğrenen babası; derhal arkasından yola koyulmuş; orman yolunun başlangıcında, yolun üzerinde az önlerinde cılız bir ışığın olduğunu farketmişti.

Araba önde ilerleyen cılız ışığa giderek yaklaşırken; arabacı yol kenarındaki eski ve ulu çamlardan birinin devrilmek üzere olduğunu ayrımsadı.  Metrelerce yükseklikteki çam üzerindeki karların ağırlığına dayanamamış ancak, adeta hemen devrilmesin diye desteklenirmiş gibi ağır ağır yola ilerleyen ışığın üzerine devrilmeye başlamıştı. Arabacı ve baba aynı ayda haykırırken; atlar yola düşen heybetli ağacın gölgesinden ve gövdesinden ürkmüş, kişneyerek şaha kalkmışlardı.

Sonrası adeta bir film gibiydi. Koca ağacın üzerinden atlayıp öbür tarafa geçen baba; eğer yolun ortasına ilerlemese, mutlak surette ezilecek olan çocuğunu gördü. Çocuk yüzü koyun yere kapaklanmış ve kafasına çarpan iri bir dal nedeniyle kendinden geçmişti.

Yola devrilen çam; parçalanmış ve dalları her yere savrulmuştu ama yolda arabanın geçeceği kadar bir açıklık  
vardı.Arabayı o açıklıktan geçirip en kısa sürede komşu kasabaya vardılar. Oradaki hastanede muayeneden geçen çocuğun ufak tefek eziklikten başka bir zarara uğramadığı belirlendi. Ancak kafasına aldığı darbe nedeniyle bir müddet kendinde olmadan yatmış, daha sonra İtalya' ya giden bir gemiyle yola çıkmışlardı.

Deniz gözlerini ilk kez geminin kamarasında açmış; daha sonra annesi olduğunu öğrendiği kadına kısa bir süre bakmıştı. 
Ailesiyle kavuşması, onların ağzından kendi hikayesini dinlemesi ve hafızasını kazanmasının ardından; İtalya' nın en iyi okullarına giderek çok iyi bir eğitim almıştı.  Babası, eğitiminin yanı sıra özellikle heykel alanındaki başarılı çalışmalarını desteklemiş; Deniz kısa zamanda çok tanınan genç bir heykeltraş ve mimar olarak ünlenmişti.

O, tüm bunlara rağmen; çocukluğunu ve Yasemin' i hiç unutmadı.
Artık kariyerine parlak bir başlangıç yapmış sıra yuva kurmaya gelmişti.
Birbirinden güzel genç kızlar ve adaylara rağmen; Yasemin' i bulmadan ve onunla konuşmadan karar vermek istememiş, babası da bu isteğine saygı duyarak; gençlerin birbirine yakın olmaları için kasabadaki evi yaptırmıştı. Deniz Yasemin ile ilgili tüm bilgileri almış; onunla karşı karşıya geleceği gün için hazırlık yapmıştı.
*-*
Yasemin; konukların palto ve eşyalarını yerleştirdiği vestiyerden geri dönerken; karşısına çıkan konuğa önce bakmadı. Kenara çekilip yol verdi ancak karşısındaki kişinin, bulunduğu yerden kımıldamayıp israrcı bir şekilde bakmaya başladığını hissedince kafasını kaldırdı.

Karşısında duran yakışıklı uzun boylu genç adamın, kara merhametli gözlerinde ışıl ışıl bir parıltı ile gülümseyerek ona baktığını gördü.
Kalbi bir andan yerinden oynadı.
 Bu gülümsemeyi ve gözleri 90 yaşında da olsa tanırdı.
Şaşkınlık ve sevinç ağzından ıslık gibi çıkardı ismini 
"Deniz...."
*-*

Evet hepiniz, belki de  üç dileğin ne olduğu hakkında tahminlerde bulunmuş olabilirsiniz. 
Ama aslında olan şuydu.

Melek, tüm olup bitenlere yakından şahitlik ederken, sadece  iki kez koruyucu görevini yerine getirdi. 

İlk görevi; ormanda çam devrilirken, Deniz' in yolun ortasına gelmesine ve  böylece ailesiyle buluşmasına imkan sağlayan tümseği oluşturmaktı.  Küçük çocuğun, bir sonraki yolculara iyilik etmek amacıyla kaldırmaya yöneldiği tümsek aslında Meleğin ta kendisiydi.
*-*
İkinci görevi, Yasemin' e zorbalıkla sahip olmak isteyen evin şımarık oğluna engel olmak için; onlar birbirlerini tekrar bulana kadar; kızın oda kapısını her gece metale dönüştürmekti. 
Yıllarca Yasemin kapısına her gece dayanan zorba; 
karşısında hep aşılmaz bir engel bulmaktan artık sıkılmış; 
sonunda evin bu katına uğramaz olmuştu.
*-*
Ancak Melek dileklerini bu iki genç insan için hiç kullanmadı.

Çünkü dünyada içinde merhamet duygusu barındıran, yüreği melek kumaşından yapılmış insanlar var oldukça; Melekler kendilerine verilmiş dilek haklarını kullanmaya gerek duymazlar.
 Bu insanlar, dünyada yaptıkları ile melekleri aratmayacak değişikleri var etme gücüne sahiptirler çünkü...

O nedenle Melek,  3 dilek hakkını;  yeryüzünden, son melek kalpli insan da silindiğinde kullanmak üzere, hala kendinde saklı tutuyor....

Vintage Purses / Vintage Keseler

$
0
0
Purse I
This is my purse

Purse II
This is Nursun' s purse


It was looking like this before!

I stitched two same tables once (a long time ago) 
for me and for Nursun - shown above picture

They've been in transfiguration and now we have brand new purses with Ms.Mehtap Kaya' s final touches.  Laces are crocheted by my mom from 70's 

Wishing you a wonderful weekend!


Merhabalar,

Aslında bugün yayın yapmak için ne vaktim ne de niyetim vardı ama sevgili Mehtap Kaya' dan yukarıda sizlerle paylaştığım fotografları alınca dayanamadım. 

Belki hatırlarsınız; fi tarihinde yaptığım ikisi de aynı olan panoların yukarıdaki fotosunu yayınlamış ve ne yapacağımı bilmiyorum demiştim. Mehtap Hanım sağolsun böyle bir fikir ve uygulamayı da üstlenip, üzerine böyle bir hale getirince; bir an önce yayınlamak da bana düştü.

Ne dersiniz çok romantik, çok vintage ve harika olmamışlar mı?

Unutmadan keselerin üzerindeki, danteller annemin ellerinin emeği
 (70' li yıllardan kalan kenar dantelleri)

İki gündür blog gezmesi yapamadım; haftasonunda acısını çıkarır; kapınızı tıklatırım evelallah :))
Kapınızı çalana kadar kendinize iyi bakın olur mu?

Harika bir haftasonu sizin olsun 

A Start / Yeni Proje

$
0
0

An Old Victorian/Vintage Postcard
in Cross Stitch
25cm x 40 cm
Pastel yellow colour aida - 
Postcard's emboss effect is giving with a thick golden embroidery thread
 
Etaminde yeni bir  Viktoryan/Vintage Kartpostal Projesi daha başladı
25 cm x 40 cm
Bu projede, halis mulis yerli malı, pamuklu pastel sarı etamin kumaş,
Gofre (kabartma efekti) için kalın altın renkli kordonet kullanıyorum.


Below old postcard is my new inspiration
 Bu defaki ilham kaynağı bu eski kartpostal  


I'd like to thank you for all lovely words and comments you left on the previous posts and a warm welcome to the new readers of this blog. 
I am sincerely thankful!

Today, I am also sharing Valentine Day' s free charts and vintage postcards with you.
Enjoy!

Wishing a great week !


Öncelikle bu blogu izlemeye değer bulan tüm yeni okuyuclarına sıcak bir hoşgeldiniz demek isterim. Ayrıca hepinize önceki yayınlara bıraktığınız keyifli ve cesaretlendirici yorumlar için de içtenlikle teşekkür ederim.

Henüz başlayan bu yeni proje de artık bir Nurdan klasiği haline gelen etaminde başka bir Kartpostal. İlerleyen zamanlarda başlayan hikayesiyle birlikte o da projede gelişecek.
 Umarım size keyif veren bir çalışma ve hikaye olur görecekleriniz.

Aşağıda ayrıca Sevgililer günü için bazı şablonlar ve kartpostal örnekleri sizi bekliyor. 

Başlayacak olan yeni haftanın size güzellikler getirmesini dilerim.

Sevgilerimle, 




Victorian-Vintage Valentine Day's Postcards Samples
Viktoryan-Vintage Sevgililer Günü Kartpostal Örnekleri

 


Valentine Day's Free Charts 
Sevgililer Günü Şablonları 





Sunset over our territory - Bagdat Street / Goztepe 
Göztepe Bağdat Caddesi 
Bir kaç gün önce - gün batımı

Valentine Day's Giveaway- in Turkish Style / Sevgililer Günü Hediyelerim

$
0
0



The Valentine Day's Giveaway - All for at least one of you! 

Purse - I've stitched
Scissors - Made in Turkey
White Crocheted Laces - Hand made from my mom 
Needle lace (with orange colour flowers) - traditional lace of Turkey

A Hand Made Porcelain Turkish Coffee Cup 
with Silhouette of Istanbul  - Special Edition 
A Turkish Delight Holder - Silver-Plated Small Plate and Glass Cover
A Turkish Coffee Apparatus
Turkish Coffee
A Box of Turkish Delight

A Hand Painted Tray with Bosporus Landscape in Ottoman Period  

PS : ABOVE GIFTS WILL BE GIVEN ONE OF YOU (the blog friends from OTHER countries) 
THERE ARE SOME OTHER GIFTS FOR TURKISH READERS 
 AS SHOWN IN BELOW PICTURES

ÖNEMLİ NOT :YUKARIDAKİ HEDİYELER BLOGUMU YURTDIŞINDAN İZLEYEN BİR DOSTA GİDECEK


All you have to do is;
* Be a follower of this blog!
* Have an active blog!
* Leave a comment for participation on this post only!
The announcement shall be on 9th of February!

I am gonna publish how to prepare Turkish coffee along with the announcing the winner
Good luck! 



BLOGU TÜRKİYE' DEN İZLEYEN BLOG DOSTLARIMDAN BİRİNE SEVGİLİLER GÜNÜ HEDİYELERİM 



Ukrayna' dan 
Seramik El Yapımı Çaydanlık ve Şeker Tabağı Seti

Sevgililer Günü Biblosu - Hollanda'dan
İthal Parlak ve Sık Delikli Etamin Kumaş
Annemin Elleriyle Yaptığı Kenar Dantelleri ( 60' lı yıllardan)
İthal Güpürler
Hollanda' dan Craft malzemeleri
İki Adet Magnet-Hollanda' dan
Elbette değişmezim olan 1 kutu çikolata da bu hediyelere eklenecek.

İLAVE BİLGİ

Bir tanecik, yegane ve dahi tek yumurta ikizim Nursun Dudu "Bir kişiyi de ben teselli edeyim yauv" dedi dün akşam. Bu da onun tesellisi.




Katılmak için yapmanız gereken sadece;

*-Bu blogun izleyicisi olmak 
*- Sadece bu yayının altına, katıldığınızı belirten bir not bırakmak

Bu kadar!

Bu hediyeleri, bana farklı zamanlarda, temennasız (beklentisiz*karşılıksız) sayısız hediye verme ve gönderme lüftunda bulunan blog dostlarıma karşı minnetimi göstermek için hazırladım.
Gördüğünüz gibi, yurtdışından da bir dosta göndermek için ayrı hediyelerim var.

Hediyelerin arasında neden kendi işlerimden koymadığımı sorarsanız cevabım şu: Sadece gecelerin belli saatlerini ayırdığım hobimi değil; günlük hayatımın içinden kopup gelen diğer küçük şeyleri paylaşmak istedim.
Lütfen; hazır Sevgililer Günü' de geliyorken, kendimce hiç olmazsa birinize benden birşeyler verme isteği olarak algılayın bu yayını. 
Zaten sırf o nedenle çekiliş olarak da adlandırmadım.  

Hediyeleri içinizden kimin kazandığını 9 Şubat' ta açıklayacağım ki Sevgililer günüde elinize ulaşmaları için kargoya vakit kalsın böylece :)


Önemli Not
Bu hediyeleri vermekteki amacım; üye sayısına vurgu yapmak, ilave üye kazanmak, reklam yapmak ya da " herkes yapıyor benim neyim eksik?" sorusuna cevap bulmak değil kesinlikle.
O nedenle, lütfen bloglarınızda yaymayın ve bilgi dağıtımı da yapmayın.

Anlayışınız ve özellikle bana ve bloga bugüne kadar ki katkılarınız için sonsuz teşekkürler...


Introducing of Janette / Janette' yi Takdimimdir

$
0
0


Who is Janette?
(In my imagination) 
She is 9 years old. The only child of Lumiere's, one of the richest families of Liechtenstein! 

She is naturally selfish and conceited as her mother!



Dear All!
I am sharing the first progress of the newest postcard stitching project.

I've shared  another old postcard in my previous post as the inspiration of the project.
I've started to stitched the children of the postcard in the last week . 
But, I've realized that the golden romantic frame and the children as well as the landscape did not match together, as good as I expected.  
Therefore,  I've replaced with another postcard at once, which you may see below.
Anyway, after a massive frogging attack, 
I've managed to stitch this little girl, who calls Janette from now on!

Hope, you like the changes and the result!

Wishing you a great weekend!



Merhabalar,

Bu defa sağ gösterip sol vurdum :(
Bu işe başlarken seçtiğim ve sizinle de paylaştığım kartpostal; işlediğim altın kabartma romantik çerçeveyle hiç uyum sağlamadığı için, yukarıdaki nispeten sade desenli kartpostalı seçtim ve bu işin gelişimi de ona bağlı olacak.
Umarım sizde seçimi ve sonucu seversiniz.
*-*
Sanıyorum garip şapkalı oğlan çocukları, bana daha cazip ve ilham verici geliyor. 
Bu koca şapkalı oğlanı gördüğümde de bende ampul yandı :))
Aslında ona isim de verdim ama onunla ilerleyen zamanlarda tanışacaksınız.
Şimdilik bu küçükhanım ile tanışın istiyorum.

*-*
Janette
Janette (ona Janet diyebilirsiniz); Liechtenstein' in (Lihtenştayn okunuyor) en zengin ailelerinden olan Lumier' lerin tek çocuğu. 
9 yaşında ve annesi gibi bencil ve burnu havada.
Onu, yakın gelecekte nelerin beklediğini hep beraber göreceğiz.

*-*
Şimdi, herşey iyi tamam da bu Lihteynştayn' da nereden çıktı diyebilirsiniz. 
İlginç bir ülke, zaman zaman takılırım ben bu tür ilginçliklere ondan...

Aşağıda ülke hakkında genel bilgiler bulacaksınız. Adı sanı pek bilinmese de 18. yy kurulan bu ülke de, İsviçre gibi tarafsızdır. Bu nedenle dünya savaşlarından etkilenmemiştir.
Avrupa' nın ilginç finans merkezlerinden de biridir. 

Genel Bilgiler
Lihtenştayn, Orta Avrupa'da, İsviçre ile Avusturya arasında yer almaktadır. 160 km²’lik yüzölçümü ile Dünyanın altıncı küçük devletidir. Sınırları 76 km uzunluğundadır.
Ren Vadisi ülkenin yarısını kaplar. Diğer yarısı ise, Alp bölgesinden oluşmaktadır.
Hükümet merkezi, 25.000 nüfuslu Vaduz’dadır.
Lihtenştayn, Özbekistan ile birlikte, kendisinin ve komşularının denize kıyısı bulunmayan iki ülkeden biridir.


Başkent Vaduz'dan Bir Görüntü 

GÜZEL BİR HAFTASONU SİZİN OLSUN
SEVGİYLE KALIN!

Introducing "Fat" Peter /Lakabı "Şişko Peter" - Peter'le de Tanışın!

$
0
0


Who is Peter?
(in my imagination)

He is the elder one among 3 children of his family.
Peter has one sister and a brother.
He is 11 years old; very gifted in music (plays piano and violin since his 2 years of age)

His father is a composer - very famous one.
His mother is Italian and she is a poetess.
Her poems compose by her husband and those are getting popular among the high society. 

 Peter's father is the piano teacher of Janette at the same time.
He visits her chateau twice a week for 2 hours.
He brings Peter with him in order to make him a bit socialized.
Because his is shy, modest and not talkative as well as rather fat among his peers.
He suffers by children's mockeries for his fatness.

Peter only gets happy when they are on their way to Janette's chateau; because he has fallen in love with her, at the first sight.
I' d like to thank all lovely words and supportive comments you left on the previous post, and a warm welcome to the new readers of this blog.
I wish you have a nice time over here!

I am also wishing you all a great week !
From Istanbul with love!

Merhabalar,

Herşeyden evvel, annemi, sağlığını merak edip soran, yardım teklif eden, ihtiyaç varsa gidermek için destek olmak isteyen,  farklı yöntem ve öneriler ile tedavi alternatifi sunan tüm dostlara içtenlikle teşekkür ederim. Minnetimi ifade edecek sözcükler ne yazık ki çok fazla değil.

Neyse, son birkaç gündür zor zamanlar geçiren annem bugün biraz daha iyi bu nedenle de biz biraz dinlenme fırsatı bulabildik. 
Dün hayli ilerleyen kartpostal projesi bugün akşam sizinle yeniden paylaşılacak hale geldi.
Vakit kaybetmeden de paylaşıyorum.

Umarım hikayenin yeni kahramanı Peter' i de seversiniz. Kartpostal' daki sevimli çocuğu biraz evirip çevirdim. Yüzü beni tam tatmin etmedi daha sonra oynayacağım üzerinde, ama, bugün bu haliyle görücüye çıkarıyorum.

Hepinize içi bereket, başarı, mululuk ve huzur dolu bir hafta dilerim.

Sevgilerimle

Peter kimdir?

Peter 11 yaşında, biri kız, biri erkek kardeş olmak üzere 3 çocuklu ailenin en büyük çocuğudur.
Klasik müzik alanında doğuştan yetenekli olduğu 2 yaşında piyano öğrenmesi ile ortaya çıkmıştır.
Bu nedenle daha o yaşlardan bu yana piyano ve keman çalar.

Yeteneği ailenin genetiklerinden mirastır. Çünkü babası çağın en ünlü bestecilerinden biridir. 
Annesi ise şairdir ve İtalyan asıllıdır. 

Babası annesinin şiirlerini de besteler ve bu besteler Lihtenştayn sosyetesi arasında giderek popüler hale geldiği için sık sık balolara ve konserlere davet almakta ve sosyetenin simaları arasında sayılmaya başlamışlardır. 

Peter' in babası, aynı zamanda Janette' in piyano öğretmenliğini de yapmaktadır. Haftanın iki günü, ikişer saatten ders vermek için, Janette' nin yaşadığı eski şatoya gider.

Şato' ya giderken genellikle Peter' i de yanında götürür. Amacı oğlunun sosyalleşmesine yardımcı olmaktır. Çünkü Peter, hem çok utangaç hem de çok suskun bir çocuktur.
 Suskunluğunun nedeni akranlarına göre çok kilolu oluşudur. Bu nedenle lakabı "Şişko Peter" dir. Kiloları nedeniyle sürekli alay edildiği için insan ilişkilerinde hep çok çekingen olmuştur.

Peter, babasının Janette' e vereceği derslerin saatlerini iple çeker. Henüz kimseye söylemediği bir  sırrı vardır. O, Janette' ye sırılsıklam aşıktır; hem de ilk gördüğü andan beri ...



Update ( Janette-Peter) / Janette ve Peter

$
0
0
A recent look to the Victorian Valentine Day's Postcard
It is almost completed!
Because there won't be big changes on the postcard
Only, the background will be coloured and there will be some tiny final touches!

 Janette ve Peter' in bu gün itibarıyla durumu böyle.
Aslında küçük dokunuşlar ve arka plan renklendirilmesi dışında fazlaca bir işi kalmadı. 
Tabii boşluk doldurmak uzun süren bir iş.
Ama bu haliyle paylaşmak istedim çünkü ne zaman bitiririm bilmiyorum ayrıca zamanımı idare etmekte biraz zorlanıyorum bu aralar.



Janette and Peter (Continues)
One day - the first day of the Annual Rose Festival of the country.
There had been a very big ball assembled in the Palace!

Peter was put on his best costume and quite keen on opening his heart to Janette!
He was not that much hopeless to get the same feeling back. Because last couple weeks he and Janette have been spending more happy time together, and it seems to him that, she has feelings to Peter too!

At the Garden of Roses, Peter had gathered all the courage and said to her;
- Well Janette, I want to talk with you but I do not know where to start ?
- What is the matter Peter?
- Well you know.....?

Peter had been not able to talk because of the excitement he felt!
- I want to go back to the hall Peter. Tell me or I leave right now!

He has taken a deep breath and told
- I love you Janette with all my heart!

A moment there was a deep silence; then Janette had a big laugh to his face!
After a long laugh she said; 
- I do not care! I do not love you back!

She seemed very arrogant and cruel while heading the Ball's Hall!

Wish you a very happy weekend!


Janette ve Peter (Devam)

Ülkede her yıl kutlanan "Geleneksel Gül Festivalinin" ilk günüydü.
O gün, kral, çok büyük bir balo tertiplemişti.
Baloya tüm ileri gelenleri ve halktan seçilenler davetliydiler ve salonu tıklım tıklım doldurmuşlardı.

Peter' in ailesi de; Janette' nin ailesi gibi davetliler arasındaydı.
En güzel kıyafetlerini giyen Peter; pek bir heyecanlıydı. 
Çünkü son bir kaç haftadır Janette' nin yakın arkadaşlığı içinde çok güzel günler geçirmekteydi ve baloda ona açılmaya karar vermişti.

Balonun başlangıcında; çocuklar için eğlencelerin tertip edildiği gül bahçesinde; ardı sıra uzun zamandır dolaşan Peter, nihayet uygun anın geldiğine karar vererek Janette' yi durdurdu.

- Dur, dedi. Sana söylemek istediğim birşey var.
Kız, Peter' in sıkılgan haliyle pek bir eğleniyor gibiydi.
- Ne oldu Peter, ne var?
- Şey; çok önemli ama.
- Bekleyemez miydi canım? Bak pasta dağıtıyorlar; hadi çabuk söyle..

- Şey şey... dedi Peter; heyecandan yanakları kıpkırmızı olmuştu.
- Aaa sıkıldım ama! dedi kız; huysuzluğu sesine yansımıştı.
Oğlan tüm cesaretini toplayıp;
- Seni seviyorum Janette! 

Kısa süren derin sessizliği, o yaştaki bir çocuktan beklenmeyecek tiz bir kahkaha bozdu.
Bahçedeki tüm davetliler kahkahanın geldiği tarafa dönmüşlerdi.
- İyi... dedi kız alaycı bir tavırla. - Ama beni ilgilendirmiyor...

Burnunu kaldırıp kibirli bir tavırla sırtını dönmüştü.
Uzaklaşırken Peter' in kulaklarını dolduran cümle,  uzun zaman onun aklından gitmeyecekti.
- Ben seni hiç sevmiyorum ama....


Hepinize mutlu bir haftasonu dilerim.  

Eye-catching Victorian Roses' Templates / Gözalıcı Bulduğum Viktorya Dönemi Gül Şablonları

$
0
0














I liked them very much - what about you?

Ben bu şablonları çok sevdim; ya siz?


Yayın Bonusu

http://www.youtube.com/watch?v=moPbM7Co8CY

Boum- 
Charles Trenet
Şarkı 1938 yılında yayınlanmış.
Hala keyifle izlediğim "Something's Gotta Give" filminin soundtrack-inde de yer alan bu keyifli müzik , döneme uymasa da müzikal yorumlara; benim yorumum olsun! 




Let's go to Kiev / Hadi Kiev' e Gidelim

$
0
0
Today, 31st of January, 2013
Snowing in Kiev
*-*
31 Ocak 2013
Kiev'de Kar yağıyor

Nursun has sent me above video from Kiev this morning.
I thought that, you may find it interesting too. 
So decided to share it together with some Kiev' s photos.
In those photos, you will see my nephews and Julia. 
Enjoy!
*-*
Nursun bu sabah yağan karı göstermek için videolar çekmiş gönderdi.
Bunu vesile edip, görmek isteyen olur diye kısa bir Kiev turu da hazırladım.
Fotograflar benim çektiklerim.
Konu mankanleri yeğenlerim Çağlar Fırat, Mert ve Arda; bir fotografta da Yuliya kaynak vaziyette.
Karlı Kiev keyiflidir. Baharı da çok keyiflidir.

İyi seyirler...

Andrewskiy Spusk 

Kreshciyatik Street
Kreşyatik Bulvarı

Sofiivska Square
Sofiyevska Meydanı

Sofiivska Square (St.Sophia Cathedral is behind)
Sofiyevska Meydanı
St.Sofiya katedrali Arkada Görünen

Park, close to Golden Entrance of Kiev 
Altın Kapı' nın yanındaki park
Altn Kapı, eski Kiev' e kral ve imparatorların giriş yaptıkları girişe verilen ad

Independence Square
Bağımsızlık Meydanı

Vlademirskiy Cathedral at Sofiivka Square
Vladimirovskiy Katedrali
Sofiyevska Meydanının diğer ucunda

A Street near Independence Square
Bağımsızlık Meydanına yakın bir cadde

A Street near Independence Square
Bağımsızlık Meydanına yakın bir cadde

Traditional Visit of Brides and Grooms to the statue of Kiev' s Founders 
Yeni evli çiftlerin mutlaka ziyaret attikleri köşelerden birisi de
Kiev' in kurucuları olan Kız ve Erkek Kardeşlerin Heykelidir

Golden Gate/Entrance of Kiev
Altın Kapı

Lavra

Inside of the Arena City
Arena City' nin iç kısmı - buz pateni alanı

TGI Friday 's
a Friday Night
TGI Friday' s de bir Cuma akşamı
Kiev'deki Geleneksel Cuma akşamları Yemeğimiz



http://videoprobki.ua/camera/126-ulitsa-basseinaya?c=Kyiiv

Above link - You may see our office's location - Basennaya Street / Kiev
Yukarıdaki link bizim ofisin de bulunduğu Basennaya Caddesinden  

http://videoprobki.ua/camera/70-ploshchad-nezavisimosti?c=Kyiiv
http://www.dniprohotel.ua/ru/web-cam


Independece Square - webcam / Today
Bağımsızlık Meydanı - webcam / Bugün

Valentine Day's Postcard Completed / Sevgililer Günü Kartı Bitti

$
0
0

A "Valentine Day's Postcard" in cross stitching
Started January 2013
Completed February 2013
25 cm x 40 cm

Colours under the sunlights - Günışığında renkleri

Etaminde "Sevgililer Günü" Kartpostalı
Başlangıç: Ocak 2013
Bitiş:  Şubat 2013
25 cm x 40 cm

Original Old Postcard
Kartpostalın orjinali

DETAILS - DETAYLAR
 






So,
another story is ended too!

Janette and Peter - Final

What have been told in my previous post related with their story, was only Janette's dream (so called nightmare)
After that terrible dream, she had decided to be always merciful, humble, gentile, trustworthy and dear to the people around. And she never gave up to be like that onward! 

She was educated in history, art and languages as well as music under the instructions of Peter's father.

After 10 years, she became a very accomplished young and beautiful lady and chosen as the bride of the King of the country. Nobody was surprised! 

She became the most beloved Queen ever!

As per Peter, with his natural talent, he became a very well known composer, poet and a good husband to a beautiful woman as well as the beloved father of 6 children. 
He also was chosen as the Chief Conductor for the Royal Symphony Orchestra!

Janette and Peter's friendship continued throughout their lives!

And,
They all lived happily ever after!

Böylece bir hikayenin daha sonuna geldik. 
Tıpkı diğer hikayelerde olduğu gibi bu defa da çok sayıda yorum yaptınız. Bazılarınız Janet'e kızdı, bazılarınız hak verdi. Peter şüphesiz en çok sempatiyi toplayan taraf oldu.
Ama buraya yazdıklarınızın hepsi sizlerin düşüncesiydi. 

Bakın bakalım düşündükleriniz benim hayalimle ne kadar örtüşmüş, kararı siz verin...
*-*

Janet ve Peter - Final  

Janet nefes nefese uyandığında gün çoktan ışımıştı.
"Rüyaymış" dedi kendi kendine. Gördüğü sahneler sanki gerçekmiş gibiydi ama. Çok sevdiği arkadaşı Peter' i o denli kırmış olmaktan dolayı içine dolan duygular; daha yataktan kalkmadan bazı kararlar almasına sebep olmuştu. Bundan sonra insanlara daha dostça yaklaşmaya, mütevazi olmaya, kimsenin kalbini kırmamaya, elinden geldiğince  insanlara yardımcı olmaya ve en önemlisi güvenilir bir insan olmaya karar verdi.   
Verdiği kararı da hayatı boyunca uyguladı.

Tarih, sanat ve yabancı diller üzerine çok iyi bir eğitim aldı. Peter' in babasının öğretmenliği ile de müzik derslerine devam etti.

O rüyayı gördüğü günden 10 yıl sonra, son derece güzel ve başarılı bir genç kız olduğunda; hiç kimse ülkenin genç kralının ona evlilik teklif etmesine şaşırmadı. 
Janet, o küçük ülkenin, gelmiş geçmiş en çok sevilen kraliçesi olmayı ve ülkeyi her zaman adaletle yönetmeyi başardı.

Peter' e gelince, doğuştan gelen yeteneklerini doğru değerlendirdi ve kısa zamanda çok ünlü bir besteci ve şair oldu. Zaman onu çok yakışıklı bir genç adama dönüştürdüğünde; çok sevdiği dünyalar güzeli bir kadınla evlendi. Birbirinden güzel 6 çocukları oldu.

Peter'in başarılı müzik kariyeri onu Sarayın Senfoni Orkestrası Şefliğine taşıdı ve ömür boyu çok sevdiği bu işi yaptı. Janet' le olan dostlukları da gerçekten ömür boyu sürdü.

Ve hepsi sonsuza kadar mutlu yaşadılar....




Valentine Day Giveaway "We Have a WINNER" / Hediyelerimiz Sahiplerini Erken Buldu

$
0
0




As it has been announced  for 9th of February!

Due to the unexpected changes in my business schedule,  I have to announce the "Giveaway Winner" at least one day earlier.
Why?
Because, I have only tomorrow to arrange delivery procedures in order to deliver the gifts till the Valentine Day, unless the gifts will be arrived min. 10 days later.
In this context, I have picked the Winner with Random's help.

The Winner is NO:6 of the List 

I congratulate her!

JULIETTE, PLEASE CONTACT ME BY nurdan.kanber@gmail.com  AND SEND YOUR CORRESPONDENCE DETAILS!

TOMORROW AFTERNOON, YOUR GIFTS ARE GONNA BE ON THEIR WAY TO YOU! 

Wish you a lovely Friday as well as weekend!

Merhabalar,

Bir süre önce, kısa bir postla duyurduğum gibi, blogun izleyicileri içinden birine 9 Şubat' ta yapacağım bir kura ile vermek istediğim hediyeler; programımda beklenmeyen önemli bir değişiklik ve yoğunluk nedeniyle 1 gün öncesinden sahiplerini buldular. 

Bu böyle olmak zorundaydı aksi takdirde hediyelerin sahiplerine vaktinde ulaşmaları mümkün olmayacak; bu küçük organizasyon amacından uzaklaşacaktı.

Umarım bu değişikliği anlayışla karşılarsınız.

Hediyelerin vaktinde kazananlara ulaşması için erkene aldığım çekilişte bir benim hediyelerim, bir de Nursun' un teselli ödülü vardı.
Random' dan yardım alarak önce benim hediyelerimin gideceği ismi belirledim.




Bu çerçevede;
benim hediyelerimi kazanan kişi; listenin 1. Numarası



Nursun' un teselli ödülünü kazanan kişi ise listenin 5. numarası

Her iki değerli katılımcıyı da içtenlikle kutluyorum.
Hediyeleri zamanında size ulaştırmak için yarın öğle saatlerine kadar, kargo için gerekli bilgileri nurdan.kanber@gmail.com göndermenizi  önemle rica ediyorum.

Ayrıca,
Yukarıdaki ilk çekilişte yurtdışına hediye göndereceğim kişi Juliette (Vintage Farm Norway) olarak belirlendi.

Hepinize hayırlı Cumalar ve güzel bir haftasonu dileklerimle,

Fifth Vintage Postcard Project is on the way / Beşinci Vintage Kartpostal da Başladı

$
0
0

5th Postcard 
A Vintage Postcard in cross stitch by Nurdan Kanber
Starting from 6th of February
30 cm x 45 cm
Another, light yellow aida and thick golden thread combination!

This postcard will be having emboss effect too!


I'll add other complete postcards of my own design below as my personal stitching history in postcard's patterns!
I'd like to show you how speedy stitcher I am ;)) 

A happy Sunday to you all!

Beşinci kartpostal projesine bir iki gün evvel başladım.
Bu  da bir Vintage Kartpostal olacak.

30 cm x 45 cm ebatlarında ve gofre (kabartma) efekti taşıyacak.
O nedenle kalın altın renkli iple çerçeveleniyor.
Ayrıca dış çerçevede öncekilere nazaran biraz daha fazla oynayacağım. 
Bakalım neticeyi siz de beğenecek misiniz?

*-*

Bu projede de yine eski bir kartpostaldan esin almış durumdayım ama bu defa işin bitiminde paylaşmak istiyorum. 

Şimdilik sürpriz olsun.

Hikaye mi? 
Olacak olacak, onsuz olmaz! :)

Şimdiye kadar bitirdiğim kartpostallarımı da aşağıya tekrar ekledim.
Ne kadar hızlı iğne çektiğim hakkında caka satayım biraz he he heee... 
Ayna ayna söyle bana benden hızlı iğne çeken var mı bu dünyada????

Hepinize güzel bir Pazar günü dilerim...


Biten Kartpostallar
"Postcards in cross stitching by Nurdan Kanber"
First Postcard (October 2012)
"Chatterbox Ukrainian Women"
 Second Postcard (November 2012)
"Season's Greetings"
 Third Postcard (January 2013)
"Jasmine and Denis"
 
Forth Postcard (February 2013)
"Janette and Peter"



POSTCARDS IN CROSS STITCHING 
OTHER SAMPLES FROM INTERNET





another source is http://www.creativepoppypatterns.com it contains several postcard patterns 

A Found / Bakın Ne Buldum

$
0
0




I have crocheted this scarf  for 2007's New Year's Eve!
(A thick silvery sparkling thread and silver evil eyes buttons were used together!)
I used it once and since then, I've almost forgot it!

This night, I have looked for another scarf but I have found this instead!
It is a weird  one, but I enjoyed while I was crocheting it!

I am really  curious what do you think about that!

Happy knitting and stitching :))

Önümüzdeki günlerde yapacağım bir seyahat için mevcut atkılarımı karıştırırken, dip bucak bir yerlerde bu atkı yakayı buldum. 2007 yılı yılbaşı gecesi için yapmıştım. (5 yıl olmuş bile)
Tığla ördüğüm tek atkı-yaka budur.
Zaten 1 kez kullandım.
Kullandığım lame ipi, güller dahil hiç koparıp bağlamadan yapmayı becermiştim.
Güllerin üzerine de gümüş düğmeler yerleştirmiştim.

Sevgili Filiz "fütüristik birşeyler yap" demişti bir yerde.
Alın işte fütüristik bir deneme. Daha yakalar moda olmadan yapmışım :))))

Olmuş mu Filiz Hanım ???


Biliyorum bu kadar arka arkaya fazla gelecek postlar ama yayınlamasam olmazdı...
Ben haftaya keyifli başladım. Umarım sizinki de benimki kadar keyifli olur...



Let it be Love / Aşk, Dostluk ve Sevgi Hep Olsun...

$
0
0
Only a little progress
Still working on the inside borders!
Those little birds have taken from the below chart!

*-*
Dear All!
Valentine's Day has arrived!
Happy Valentine's Day!
What I wish for this year's Valentine Day is love for every of us!
So then, 
"Let it be LOVE"


Merhabalar,
Hala kartpostalın kenarlarıyla elleşmekteyim gördüğünüz gibi.
Dış kenarlar neredeyse tamam ama iç kenarların işi var daha.
Kullandığım ip oldukça kalın olduğundan etamin hafiften büzülmüş durumda ama işlendikçe düzelecek.
 O yüzden görüntü kirliliği geçici. 
Kenarlardaki kuşlar aşağıda verdiğim şablondan ödünç aldıklarım.
Bu şablonlardan yine aşağıda verdiğim linkte eser miktarda bulabilirsiniz.
Etaminine kuş figürü işlemeye bayılan kuşçular; hadi yine iyisiniz.

Gelelim günün ehemmiyetine;
Kurnaz tüccarlar, paranın kokusunu alırken bir kaç temanın sorgusuz sualsiz harcamaya yönlendireceğini keşfetmişler bittabi. 

Sevgililer günü bunlardan biri aslında.

Bu kurnaz tilkilerin ellerini oğuşturup bekledikleri
* Gözü aşktan kör olmuş aşıklar, 
* Hediye aldığında; karısının, "sen beni aldatıyorsun ondan hediye aldın değil mi?" 
diye sormayacağı yegane günü bekleyen çapkın kocalar,
 *Hadi hiç olmazsa bugün hediye alayım bari diyen biraz vurdumduymaz çiftlerden biri,
elbette...

Demek ki bunlardan da çok var ki Sevgililer Gününün girmediği delik kalmadı neredeyse.
Tamam kızmayın, hem hergün çiçek, hediye vs. hem de bugüne özel hediye alan "kadirşinas" eniştelerimiz de var biliyoruz. 
Hörmetler!

Her neyse, hediye kısmından arınırsa;  gerçek sevginin, aşkın (sadece bir insana duyulanından söz etmiyorum elbette) ve samimiyetin hergün hayatımızda var olmasını yürekten diliyorum.

Yılın hangi günü ya da ayı olduğuna bakmadan 
Her daim sevgiyle olun ve sevgiyle kalın...


*-*
Weird Valentine Day's Postcards
Bu kartpostalları da pek bir absürt buldum




TODAY - FROM OUR STREET
It has to be snow or at least rain but we have sunny and warm days instead!
It seems, Spring has come over here!




BUGÜN - BİZİM BURALARDAN
Bahar geldi mi ne?

Introducing Doortje / Laleler eşliğinde Doortje' yle Tanışın

$
0
0
Little Doortje
A Dutch Couple in their traditional costumes

Related my business schedule, I am going to be out of blogging for a while.
Therefore, I'd like to share this postcard's story before my departure!
Also, you'll find below some images from Istanbul and me !

Enjoy!


“DOORTJE”
Once upon a time, there was a very pretty little girl from a small Kingdom!

Her name was “Doortje” 
(it means a gift of God, a divine gift) 
She was indeed!

Her parent were expected having a baby for a long time and after 16 years, she’s born. 
It was like a miracle! Therefore, this name was given to her in order to emphasize how precious she is.

Despite being an only child, and getting whatever she likes or wants; did not make her a spoiled one!
 On the contrary, this pretty little girl, was becoming more compassionate, generous and helpful!

As per her family,
her father was a land-owner! He had the vast fields of tulip.  
Because of unbelievable price of one tulip bulb; the family was getting so rich! 
In tulip’s history that era known as Tulipmania*
(To be continued)

*TULIPMANIA
The Tulip were originally a wild flower growing in the Central Asia and were first cultivated by the Turks as early as 1,000 AD. The flower were introduced in the western Europe and the Netherlands in the 17th century by Carolus Clusius, a famous biologist from Vienna. In the beginning of the 17th century the tulip were staring to be used as a garden decoration beside the former medicinal purposes. It soon gained major popularity as a trading product, especially in Holland. The interest for the flower were hugh and bulbs were sold for unbelievable high prices. Botanists stared to hybridize the flower and they soon found ways of making it even more decorative and tempting specimens. Hybrids and mutations of the flower were seen as rarities and a sign of high status. In the months of late 1636 to early 1637 there was a complete "Tulipmania" in the Netherlands. Some examples could cost more than an Amsterdam house at this time. 
*-*
“DOORTJE”
Bir zamanlar çok çok uzaklarda küçük bir krallıkta çok sevimli bir kız yaşardı.
Bu küçük kızın adı "Doortje" ydi.

 Adının anlamı; Allah' ın Lütfu, hediyesi" demek olan bu küçük kız gerçekten de Allah' ın bir lütfuydu ailesi için.

Çünkü, evliliklerinin 16 yılı geride kaldıktan sonra, artık olmasından umut kesildiği bir zamanda dünyaya gözlerini açan çocuğun aileye katılmasıyla birlikte, onların da talihleri dönmüş, şans yüzlerine olanca ışıltısıyla gülümsemeye başlamıştı.

Doortje, evin tek çocuğu olmasına ve her isteği anında yerine getirilmesine rağmen, büyüdükçe daha da merhametli, yardımsever ve cömert hale gelmişti. 
Kalbi herkese ama özellikle yoksul ve kimsesizlere acıma ve yardım isteğiyle dolup taşardı.

Doortje' nin ailesine gelince; babası ucu bucağı görünmeyecek kadar geniş lale tarlaları olan, zengin bir toprak sahibiydi. Lale çılgınlığının* olanca hızıyla yaşandığı; bir lale soğanına karşılık bir ev alınabildiği bu dönemde; yetiştirdiği  laleler nedeniyle, çok ama çok zenginleşmişti. 
(Devam edecek)

Tulipmania: (Lale Çılgınlığı)
Lale bitkisinin Avrupa'da yaygınlaşması; Osmanlı İmparatorluğu döneminde İstanbul'dan gönderilen bir lale soğanı ile mümkün olmuştur.Lale çılgınlığı, diğer adlarıyla Lale balonuLale spekülasyonu (Felemenkçe adıyla; Tulpenmanie, diğer adlarıyla Tulpomanie,TulpenwoedeTulpengekte ve BollengekteHollanda Altın Çağı'nda lale (Tulipa) soğanlarının fiyatlarının aniden aşırı derecede yükselip çöküşe geçtiği döneme verilen isim.[2] Şubat 1637’de Lale Çılgınlığı’nın doruk noktasında laleye dayalı sözleşmeler yetenekli bir zanaatkarın yıllık gelirinin 10 katına satılmıştır. Bu olay genelde tarihteki ilk spekülatif balon (veya ekonomik balon) olarak bilinir.[3] Lale çılgınlığı terimi günümüzde varlık fiyatlarının gerçek fiyatlarından sapmasını ifade eden bir benzetme olarak kullanılmaktadır.[4](wikipedia)
*-*



Images
 Istanbul Tulip's Festival
İstanbul Lale Festivali'nden Görüntüler








Anatolian Unique Tulips
Anadolu' nun Nadir Ters Laleleri
(Fritillaria imperialis)






A surprise 
I do not know how many of you are wondering about how I am looking like?  

Here I am :) 
I have not shared any of my photos because all the time I stand behind of  a camera!
This image was taken two days ago by Nursun as a snapshot , while we were on a skype conversation.
Ne menem bir zat olduğumu merak eden kaç kişi var aranızda?
Genelde kamera arkasında olan benim; çünkü hiç iyi fotograf vermemem.
Malzeme de iş yok ondan sanırım!

 O nedenle kamera önünü hiç sevmeyen biriyim. Vesikalık bile gerekli olduğundan çekiliyor; o derece yani....
Bu resim, Nursun' la bir skype görüşmesi yaparken onun çektiği anlık bir resim.
Yüzüme karşı aman bu muymuş? demeyin diye ve Esen' in dürtmesiyle koydum postun altına.

Meraklar giderilir mi dersiniz bu vesile Esen Hanım? 
Hakkımda başka sorusu ya da maruzatı olan el kaldırsın lütfen...

*-*
"Son söz"
Yarından itibaren bir müddet buradan sizinle haberleşemeyeceğim. 
O nedenle sık yayın yaptım bu aralar.
Umarım sizi çok sıkmamışımdır.
Tekrar görüşmek kısmet olursa sizinle paylaşacağım ilginç anlar olacaktır.

O zamana kadar kendinize çok iyi bakın.




Doortje -Update / Doortje ile Merhaba

$
0
0

Little Doortje



Dear All,
I am back into the blogging land with Doortje!
 Her story will continue within the next progress (in soon)
Today's post is gonna be short one, for saying "hello".
I'll visit your lovely blogs as soon as publishing this post!

Happy to be in contact with you again!

Have a lovely week!

Herkese Merhaba,

Bir zamandır uzak kaldığım blog dünyasına, "Besmele" ile tekrar adım attım.
Yokluğumun nedenleri, neredeyse tüm Türk blog dünyasına artık malum oldu :)))) 
O nedenle uzatmak istemiyorum.

Bu kısa bir merhaba postu olacak. Gezilmesi ve okunması gereken o kadar çok post birikmiş vaziyette ki (kendi son postum dahil olmak üzere) bu küçük kızın hikayesine bir sonraki postta devam etmek istedim. 

Unutmadan,
Kiev resimlerinden bende de eser miktarda var.
Sevgili Colette devam edeceği için pişti olmayacaklarımızın yayınını bir sonraki posta sakladım.

Dilerim herkes için güzel bir hafta olur.

Sevgilerimle,

Esen' e Not: Doortje zor telafuz edildiği için sanırım İngilizce' ye Dorothy olarak geçmiş. Bizdeki karşılığı olsa olsa Lütfiye olur dedim. Bu kızla ismi bu şekliyle hiç uyuşmadı ama olsun. Arkadaş hatırına kayış bile yenir :)) Bu söz böyle miydi  bilemedim şimdi?

Kiev Sightseeing Tour with Colettes / Colette'lerle Kiev Turu

$
0
0
Previous Week in Kiev / Geçen Hafta Kiev'de

It was a business and a leisure trip
I was accompanied by Colette and her husband!
It was really fun!
No more word, enjoy the pictures!  
Welcome to Kiev / Kiev' e Hoşgeldiniz

Aleksander - In short -Sasha - the driver
Kahrımızı en çok Sasha çekti. Yükü ağırdı oğlanın!

It was really cold and snowy outside (-9 / -12)
Dışarısı çook soğuktu ve karlıydı (-9 / -12 ve Allah ne verdiyse)

Despite the snow and cold, we've taken pictures for you (with Colette's husband)
Soğuğu ve karı kim takar? Doktor abimle biz ha babam de babam fotograf çektik. Herşey sizin için...
*-*
Kiev Flea Market
Kiev Bit pazarı -10 derece 
The day was sunny but (-10)


I was looking for something special!
Biz oradayken bit pazarına Nur yağdı :)
(bkn: Nurdan ve Nursun) 
Ben hala oralara "Nur" yağdırırken " aslında varsa diye düşmüş para arıyordum"

Hayvanları sahiplerine mi benzer?
*-*

LAVRA
The oldest Monastery Complex (27 hectare total area)
En eski Ortadoks Manastır Kompleksi (27 Hektar alana yayılmıştır) 
 
General View of Kiev from Lavra 
Lavra'dan Kiev' e bir bakış
Opposite side of the main entrance
Ana girişin arka tarafı

Another view
Başka bir genel görüntü

Inside of the Lavra (Colette, Nursun, Julia and me)
Lavra'nın içi

Nurdan is on duty
Genel görevim foto çekmek (şipşakçı geldi ablaa)

Main Bell Tower
Ana Çan Kulesi

Main Bell Tower
Çan Kulesi
A small Monastery
Küçük bir Manastırın önü - konser ve sergi salonu olarak da kullanılıyor

The Main Monastery - It was ruined  in Soviet Union period.
It's still under the renovation.
Ana Manastır. Sovyetler zamanı tamamen harap edilmiş. 10 yıldır yeniden restore ediliyor

Corridor in between the Monasteries
Manastırlar arası koridor yol

Just a snapshot
Poz verenler ve vermeyenler

A cafe entrance in Lavra
Lavra'da ki bir kafenin girişi

GOLDEN ENTRANCE - GATE OF OLD KIEV
(EMPERIAL GATE)
ESKİ KİEV'E GİRİŞ KAPISI - ALTIN KAPI 
(İMPARATOR KAPISI)
Kiev'in en eski yapılanması Podol - liman etrafındadır. Zamanın kralları şehre haşmetle girmek için tepedeki bu kapıyı kullanırlarmış.

Nursun wanted to be the last conqueror of Kiev :P
But the door was locked!

Nursun kapıdan geçip Kiev fatihi olmak istedi ama kapı kilitliydi. Başka bahara Dudu...

SOFIEVSKA BOULVARD - SOFIYEVSKA BULVARI

In front of Hyatt Hotel Kiev 
Hyatt Otelin önü

Behind
Mixailovsky Monastery
Arka planda Mihayilovsky Manastırı - en eski manastırlardan biridir

Behind 
The Foreign Affairs Ministry - Diplomacy Academy
Arka planda Dışişleri Bakanlığı, Diplomat Akademisi
Arka Planda Bogdanovsky haykeli (Ukrayna Milli kahramanı)

MAIDAN - MEYDAN
Arka planda Özgürlük Heykeli
Sinderella ayakkabısını aradı
Ama prensi onu çoktan bulmuştu

Meydana çıkan caddelerden biri

In front of the Appetite Cafe
Apetit kafenin önü

KRISHYATICH PASSAGE
Caruosel
Arkadaki Karusel nasıl ama?


KIEV'S HILLS
There are a lot :)) This one is reaching the Opera House
Kiev' de çok tepe var. Yedikçe tırmandık bizde...
Opera binasına giden yokuş

Kiev Opera House
Kiev Opera Binası

Kiev State University Main Building
Kiev Devlet Üniversitesi Ana Binası (GS' li biraz)

A nice architectural building on Kreshyatichk Avenue
Krişyatik' in en süslü binalarından biri

IN FRONT OF OUR OFFICE
BİZİM OFİSİN ÖNÜ

Behind is the Arena City
Arka planda Arena City görünüyor
Beğendiniz mi? New York 5. Cadde ayarı :p

ARENA CITY

PODOL REGION
PODOL BÖLGESİ

Entrance of the Craft House
Hobi Dükkanının önü - orada paraları yiyip dımdızlak kaldık


Andrewsky Spusk


RESTAURANT TRIPINNYA
27 KM FAR FROM THE KIEV CENTER
27 Km. Kiev' in dışı, Kamyoncuların restoranları




OUR OFFICE AND A BIRTHDAY CAKE
BİZİM OFİS VE BİR DOĞUM GÜNÜ PASTASI (KİEVSKİ TORT)

Dmitry, Nursun, Half Nurdan (Ben yarım halde)



FOOD AND BEVERAGES
YEME İÇME FAALİYETLERİ
Maybe it was cold outside but very warm inside :)
Dışarısı buz gibi ama içeriler en az 24 dereceydi. Biz de yedik içtik...

Shinok Restaurant (Traditional Foods)
Geleneksel Ukrayna Yemekleri için Şinok' a gidin
*-*

For the best steak and fright potato you should try "Steak House" just next to our office
Etin ve kızarmış patatesin en iyisi Steak House' da yenir. Ofisin yan kapısı zaten :)
*-*


Home Patisseria
Tatlıların en iyisi Home Pastanesinde o da Steak House' nin yanı
Tombikliğimizi bunlara borçluyuz :))
*-*

Passage Cafe for Turkish Coffee
Türk Kahvesi Pasaj Kafede içilir
*-*
APPETITE CAFE
Hot Chocolate was a real hot chocolate - yummy yummy
Sıcak çikolata sahiden de erimiş sıcak çikolataydı (nam nam) 

Appetite Cafe Passage 
*-*
INTELLECT CAFE PADOL

 
Intellect Cafe Podol
Podol Entellektuel Kafe
Burada okumayanı dövüyorlar...
*-*
ARENA BEER HOUSE
They make their own beer (4 different types)
Abiler kendi 4 çeşit biralarını yapıyorlar - distilasyon aparatı arka planda. Sıralananlar deneme bardakları. Beğendiğini sipariş veriyorsun. Ama bizden onay çıkmadı :))
 
Arena Beer
*-*

RESTAURANT TRIPINNYA -Inside
Tripinniya Restoran içi





THE END
BİTTİ

En güzel yemekleri biz evde yaptık ama daha sonra ziyaret edeceklere sürpriz olsun merak edin gelin diye yayınlamıyorum :))

THE TWINS
İkimizi bir arada göremeyenlere bonus








Doortje and My Brand New Musicboxes / Doortje ve İki Yeni Müzik Kutum

$
0
0

Its original / Kartpostalın orjinali

DOORTJE II

It was a sunny and warm morning of the early spring.
Doortje was on her way for an emergency call. 

She heard within side of that, the oldest lady of the village is quite sick and urgently needs a doctor.

The old woman was so poor as the remaining population of the village. 
Her daughter's family worked for Doortje's father!s lands! 

Besides that day was also her 73rd birthday!

Doortje has thought that, it may be a good birthday gift if she gives 3 tulip bulbs to the lady!
Her family can sell the bulbs for covering doctor's expenditures, buying a new house and change their living conditions!

Then, she took 3 different colours tulip bulbs from the pantry and immediatelly took the road to the old lady's house.

There were swallows flying around her!
(To be continued)



DOORTJE II. KISIM

Güneşli ve ılık bir erken ilkbahar sabahıydı.
Havada çiçek kokuları dolaşmakta ve gittikleri sıcak ülkelerden henüz dönmüş kırlangıçların kanat sesleri duyulmaktaydı.

Doortje, baharın müjdesi olan tüm alametlere gözlerini kapatmış, hızlı hızlı yürümekteydi. 
Köyün en yaşlı kadınının çok hasta olduğunu ve doktora acilen ihtiyaç duyduğunu işitmişti. 
Yaşlı kadın tıpkı köyün diğer geri kalan nüfusu gibi çok fakirdi.
Tek kızı vardı ve kızı ile kızının tüm aile fertleri Doortje' nin babasının tarlalarında çalışmaktaydı.

Ayrıca o gün yaşlı kadının 73. doğum günüydü.

Doortje, kadının hastalığını işittiğinde; kilerde duran çok sayıda lale soğanından 3 adet yaşlı kadına götürdüğü takdirde; onları satarak doktor ve ilaç masraflarını ödeyebileceklerini, kendilerine iyi bir ev alabileceklerini ve yaşam koşullarını iyileştirebileceklerini  düşündü.
Onlarda bu soğanlardan yüzlerce vardı ve 3 adedinin eksildiğini kimse anlamazdı nasılsa.

Doortje bu düşüncelerle, gizlice evin altında lale soğanlarının özenle tutulduğu kilere girmiş, farklı renklerden 3 adet lale soğanını ; avucunun içine saklayarak gizlice evden ayrılmıştı.
Köyün yolunu tutarken; elinde tuttuğu sepetine bir kaç adet erken açmış laleyi de yerleştirmeyi ihmal etmemişti.

Hızla adımladığı yoldan gözlerini ayırdığında, yaşlı kadının evinden çok uzakta olmadığını farketti....

(Devam Edecek)

*-* * *-*

A QUESTION / BİR SORU
How many of you are interested in; how do I adopt/create my postcard patterns within the cross-stitch?
The answer is given below :)
*-*
Eski kartpostalları etamine nasıl uyarladığımı merak edeniniz var mı?
Cevap aşağıda :)
 
While working on her skirt - Doortje' nin eteği üzerinde çalışırken

It's my working desk!
 I always keep the original card on the screen and keep my eyes on in order to check its details whenever is necessary. 
Most of the time, when I work on my stitching project, I watch old films online. 
I was watching Scrooge of Albert Finney 1970, when I took this picture :)
 (My favorite among the other Scrooge movies)



Burası benim çalışma masam. 
Projem için seçtiğim kartpostalı ekrana yerleştiriyorum.
İhtiyaç duyduğumda bakmak üzere ekranın yarısını model kaplarken, diğer yarısında sevdiğim bir film olur hep.
Bu defaki film "1970 Albert Finney tiplemesiyle Scrooge".
Diğer versiyonları içinde bence en iyi olanıdır.
A Christmas Carol' un müzikal uyarlamasıdır. 



Musicboxes - Müzik Kutularım
 
It is a lovely carousel, isn't it?
Nasıl karusel çok sevimli değil mi?
*-*

It is a matchbox at the same time. The little small Christmas train is moving too!
İkinci müzik kutusu, aynı zamanda bir kibrit kutusu. Üstelik içindeki mikroskobik Noel treni de hareket ediyor :))


Wishing you all a great week!
*-*
Hepinize çok güzel bir hafta dilerim.


******************************************************
ÖNEMLİ NOT
Blogumu yeni izlemeye alan bazı izleyicilerin, bloglarına ne yazık ki ulaşamıyorum. Blogunu izlemeye alamadığım blog sahibi arkadaşlarım; lütfen bu yayının altına blog adreslerinizi içeren bir not yazın ki size ulaşıp izlemeye alabileyim.

Teşekkürlerimle




Doortje is Completed / Doortje Tamamlandı

$
0
0

My 5th Postcard in cross stitching was finally completed! 
 Etaminde 5. Kartpostal Projesi de bitti

Dimentions / Ebatlar
30 cm x 45 cm

Started  -06 February 2013- Başlangıç 
Completed - 14 March 2013 - Bitiş 
 *-*

Its Originals / Kartpostalın orjinalleri


*-*

Details / Detaylar







Yes, Doortje's whole story has not told!
But this time I want you to complete her story in your imagination!

So,

A warm welcome to the new readers of this blog. 
Wish you all a lovely Friday
 as well as a great weekend!

"From Istanbul with Love"


Merhabalar,

Doortje, yani benim 5. Kartpostal projem de bitti.
Bu sıkışık zamanlar da yine de hızlı ilerlediğini ; ayrıca hem orjinaline sadık kalıp hem de kendime özgün bir iş çıkarabildiğimi düşünüyorum.

Doortje' nin hikayesini de kağıt üzerinde tamamladım. Ama bu defa bir fark yapıp; sonunu istediğiniz gibi düşünmek üzere paylaşmadan sizlerin hayal gücünüze bırakmayı tercih ettim.

Söylemek istediğim,
bu projeler ve hikayeleri bir gün bir şekilde farklı bir mecra ve ortamda yayımlanacak.
O zaman hikayelerin geniş versiyonu ve bu hikayenin de benim yazdığım sonu meraklılarına ulaşacak.

*-*

Son olarak, bu blogu bu veya şu sebepten izlemeye alan yeni izleyicilerine hoşgeldiniz demek istiyorum. Cuma' nız hayırlı, haftasonunuz çok güzel olsun.

Sevgilerimle,  

Holidays, Eggs and A Start / Bayramlar, Yumurtalar ve Yeni İşin Başlangıcı

$
0
0








NOVRUZ 
TRADITIONAL NEW YEAR  CELEBRATIONS IN AZERBAIJAN
It is  the most joyous time of the year in Azerbaijan!
Novruz Holiday is one of the most important Holiday of the country as well as other Central Asian Countries! It is celebrating in between 19-21 March (every year)

PS : I have been in Azerbaijan for 11 years! (1996-2007) 
"Happy Novruz"
*-*

AZERBAYCAN' DA NOVRUZ BAYRAMI 
11 sene yaşadığım Azerbaycan'da ve tüm Orta Asya ülkelerinde Novruz Bayramı, 19-21 Mart tarihleri arasında coşkuyla kutlanır. Kadim zamanlarda, yeni yılın son cemrenin toprağa düşmesiyle başladığına ve tabiatın bu şekilde canlandığına inanıldığı için Nevruz en kadim yeni yıl bayramlarındandır. SSCB dönemindeki baskılara ve yasaklara rağmen, büyük bir coğrafyada gizli de olsa kutlanmaya devam eden bu eski bayram, artık resmi olarak kutlanmaktadır.

Traditional Novruz Table 
Geleneksel Novruz Masası

Old City of Baku is the main place for the Novruz Celebrations
Bakü - İçeri Şehir / Asıl kutlamaların yapıldığı yerdir.


"NOVRUZUNUZ MÜBARƏK!"

*-*

NEW PROJECT HAS STARTED! / YENİ PROJE DE BAŞLADI

( :Kollarımı hemen sıvadım ve yeni işe giriştim :)
Side Borders are almost completed!
Dış kenarlar hemen hemen bitti sayılır.
30 cm x 40 cm

TRACES FOR THE NEW PROJECT
YENİ PROJENİN İPUÇLARI
"Efekan - the sleepy boy's name"/ My inspriration for this project
"Clipped-haired prince"
Who is this cute boy? Why he made me inspired?
"Answers will be given in the next post"
A happy Sunday to you all!

Efekan - "Kırpık Saçlı Prens" i'min ilham kaynağı.
Bu sevimli oğlan çocuğu kimdir?
Hangi sebeple ilham kaynağım olmuştur?

Cevabı bir sonraki posta kadar bende kalsın!

(: İyi Pazarlar :)
Viewing all 189 articles
Browse latest View live


<script src="https://jsc.adskeeper.com/r/s/rssing.com.1596347.js" async> </script>